You are here
Home > TURKEY > Rallikros > Teoman Küçük’ün Gözünden ANOK Otokrosu

Teoman Küçük’ün Gözünden ANOK Otokrosu

Evvveeeeeeeet… Yine hızlı, güzel, zevkli bir yarışı yorgunluklarla ve nasıl geçtiğini anlamadan geride bıraktık. Nerede mi bıraktık? Ankara Kazan’da. ANOK’un düzenlediği Türkiye Otokros Şampiyonası 2.Ayağı olan ANOK Otokros Yarışı’ndaydık. Akıllıca bir iş yapıp iki ayağını bir pabuca sokmayan ve organizasyonun günü birlik olarak anılmamasını istediğinden dolayı yarışı 2 güne serpiştiren ANOK yine güzel bir işe imza attı.

Cumartesi günü Forum Ankara Outlet’de yapılan basın toplantısının ardından araçlar seremonik startlarını alıp, başta Peugeot 106 GTI’sı ile Agah ÖRS olmak üzere küçük bir de gösteri yaptılar. Sağolsunlar Forum Ankara Outlet misafirleri ilgilerini eksik etmediler. İlk günün ardından Ankara’nın güzel ve nezih mekanlarından olan Tunus Caddesi’ndeki Fat Cat’te verilen akşam yemeği sohbetin tadını oldukça zirvelere taşıdı.

Pazar günü sabah otelimizden ayrılıp küçük bir Ankara kahvaltısından sonra meşhur Kazan parkuruna doğru yola çıktık. En kısa yolu kullanmayıp, Ankara’yı az-çok bildiğimiz halde ufaktan yolu şaşırınca Ankara’nın kıyıda köşede kalmış bir kaç mahallesini de gezdikten sonra yarış mekanına ulaştık. Organizatör kulüp, izleyiciler, medya ve pilotlar açısından hava-zemin ikilisi yarış için gayet uygundu ve neredeyse en ideal şartlardı bunlar. Ne Ankara’nın kuru üşüten soğuk havası, ne de kuru, yakan sıcak havası vardı. Biraz sıcaklayınca montları çıkartıp daha sonra üşüdüğümüz, üşüyünce montları giyinip sıcakladığımız sanki rezistansla çalışan bir hava hakimdi. Ama seyirci yine az sayıdaydı ve muhtemelen Kazan halkıydı.

Havadan sudan bahsettikten sonra sıra yarışa gelince kategori 1’den başlamak ve sıra ile gitmek en mantıklısı olacaktır diye düşündüm. Yarışanların ve kazananların ellerine, bileklerine sağlık. Yarışamayanlara ve bitiremeyenlere geçmiş olsun.

Kategori 1’de 4 katılımcı vardı. Sinan SAATÇİ Fiat PALIO’su ile gidilecek en son raddede gidiyordu ve bu kategorinin 1.lik kupasını aldı. Dikkatimi çeken isimlerden birisi de Ayşegül ALKILIÇ BACAK’tı ve bir bayan olarak “Evet ben de varım” diyordu. Erkekleri zorlayacak bayanlardan olduğunu ispatlarcasına kullandı Fiat PALIO’sunu. Umarım bol bol yarışır ve yukarılara yükselir. Ford KA’sı ile Hakan UÇUCU’da 3.lük kupasının sahibi oldu.

Kategori 2’de yarışa büyük renk katması beklenen, yarışacağı aracı son gün belli olan ve en iddialı isimlerden birisi olan Bülent GÜRKAN vardı. Fakat antrenman turlarında Fiat PALIO’sunun motor kulakları kopunca motor kaplama üzerine indi ve o ağırlığa dayanamayan kaplama kendini aşağı bıraktı. Bu sebepten dolayı Bülent GÜRKAN daha antrenman esnasında yarışa veda etmiş bulundu. Aynı kategoride, camianın “Nazar değdirdik” diye düşündüğü, Orçun POLAT’da yarış esnasında düzlük sonundaki sol virajda Citroen C2 GT’si ile takla atarak yan yatınca yarışa devam edemedi. Bu taklanın sonucunda Opel ASTRA’sı ile Tansel TUNCA ve RENAULT CLIO RAGNOTTI’si ile Emin KÜÇÜKSARI baş başa kaldılar. Bu kategorinin galibi Tansel TUNCA oldu.

Kategori 3’ün, yarışın, hatta motorsporlarının en renkli, güleç isimlerinden Ahmet İskender KAYA ile Nebil ERBİL’in mücadelesi Nebil ERBİL’in Ford FIESTA ST otomobilini zaman kaybetmeden yürütmesi sonucunda galibiyeti ile sonuçlandı. O gün bir kez daha şunu anladık; “Gösteri varsa, zaman yok”. Ahmet İskender KAYA 1.lik kupasını alamasa da Opel CORSA KIT CAR ile seyirciden en bol alkış alan pilotlardandı ve 2.lik kupasını aldı. Yine bu kategoride antrenman esnasında 3. vitesini kaybeden Yunus Emre ZÜMRÜT yarışa eksik vitesle çıkınca bu kategorideki 1.lik iddiasını da vitesi gibi kaybetmiş oldu. Fakat eksik vitesine rağmen OPEL ASTRA’yı diğer 2 rakibinden daha hızlı kullanarak 3.lük ile kürsüye çıktı.

Kategori 4 en iddialı gruptu. Taner ŞENGEZENER mecburi bir araç değişikliği yaparak Fiat PALIO ile yarışınca sular biraz daha duruldu. Gün geçtikçe daha da hızlanan Halim ATEŞ Mitsubishi EVO IX’u ile seyircilerden bol bol alkış topladı ve Kategori 4’ün 1.lik kupasını kaldırdı. Yine yarışın en iyi zamanı Halim ATEŞ’ten geldi. Hemen arkasından yaklaşık 2 sn. fark ile Mitsubishi EVO IX’u kullanan Vedat DİKER geliyordu ve o da alkışları hakeden diğer bir isimdi. 3.lük kupasını ise açık ara ile biraz gerilerde kalarak Mitsubishi EVO IX’u ile Cem ÖZDEMİROĞLU aldı. Ama yarışın en çok alkışını hakeden, toplayan ve Kazan parkurunda bir Fiat PALIO ile nasıl gösteri yapılacağını şiir gibi anlatan, otomobili ile adeta danseden Taner ŞENGEZENER’di. Palio’sunu adeta “Size feda olsun” diyerek, kırarcasına kullandı.

Kategori 5’e gelince… Yarışın en iyi 2.zamanı bu kategoriden çıktı. CEM ACAR, Fiat Grande Punto S2000’i ile seyircileri coşturdu. Kategori’deki rakipleri ile arası açık olarak yarışı tamamladı. Arkasından 2.lik kupasını Mistubishi Evo IX’u ile Çağrı Tarık ZEYBEK aldı. Antrenman esnasında bir yol dışı yaparak lastik patlatan ve antrenmanını da eksik yapan Yılmazcan ŞANLI, Tolga ŞANSAL’dan aldığı “Nasıl cesaretli gidilir?” derslerinin ara sınavında Fiat PALIO KIT CAR’ı ile hakettiği notun 10 üzerinden 10 olduğunu gösterdi ve yine alkışlardan nasibini aldı. Bu aldığı notla birlikte 3. kupasını da kaldıran isimdi. RENAULT 19 16S’i ile Arslan ACAR’ı izleyeceğimizi düşünürken hiç bir şekilde parkurda göremediğimizde arıza sebebi ile 19’un yarışmadığını öğrendik ve üzüldük.

Kategori 6’da yarışan Celallettin ULUDAĞ’ın efsane marka LANCIA DELTA HF INTEGRALE’si arızalanınca herkesi üzdü. Yarışa yetişmeyeceğini düşünülen LANCIA’nın start alacağını öğrenen herkes çok sevinmişti ama maalesef yarış esnasında da büyük bir ihtimalle aynı arızayı tekrarlayınca yarışı tamamlayamadı. Serhat SUSUZLUOĞLU da ALFA ROMEO 33’ü ile yarış esnasında düzlük sonunda kalmasıyla yine izleyenlerin üzüldüğü bir isim oldu. Bu iki aracın kalması ile bu kategorideki mücadele veren 2 pilottan Egemen ÇİVİCİOĞLU Citroen SAXO VTS’i ile galip gelen taraf oldu. Yılların eskitmeye çalıştığı fakat etaplara, parkurlara direnen Opel KADETT de TAN UYDAŞ’ın pilotluğunda 2.liği göğüsledi.

Yarıştan kısa bir zaman sonra ödül töreni yapıldı ve hava kararmadan tamamlandı. Güneş artık ışıklarını KAZAN’a ulaştıramamaya başladığında ekibimiz daha önceki tecrübelerine dayanarak İstanbul’un yönüne değil, aksine Ankara’ya doğru Fenebahçe – Galatasaray derbisini izlemek üzere yola çıktı.

Yarışı bitirip otokros içeriğine değinecek olursak, yarışanların ortak görüşü olan bir konuyu paylaşmak istiyorum. Bütçesi, mahalli ralli ya da tırmanma yarışına göre hemen hemen aynı olan ama pilotların çok az bir süre araç kullandığı otokros yarışının yeniden gözden geçirilerek pilotun daha fazla süre araç kullanacağı, mahalli ya da ulusal farketmeden aynı araçla 2 pilotun yarışabileceği bir yarış olması için gerekli değişikliklerin yapılması konusunda gereken hassasiyetin gösterilmesini diliyorum.

Sevgilerimle & Saygılarımla

Teoman KÜÇÜK

Top