You are here
Home > VIDEOS > Aykut Bilir; “2012 Sezonundaki Takımların Durumu”

Aykut Bilir; “2012 Sezonundaki Takımların Durumu”

Koca bir ralli sezonunun son günlerini yaşarken artık herkesin kafasında 2012 sezonunda neler olacak sorusu belirmeye başladı. Sevgili Murat sizlere köşe yazısında pilotların durumunu ve karmaşayı kısa özetledi. Bende biraz markalar ve takımlara değineceğim.

Öncelik WRC. 2012 sezonu için kesin yarışacak tek takım Citroen. Evet şu saat itibari ile Ford ve M-Sport hala yuvarlak konuşsa da önemli sıkıntılar olduğu bariz. M-Sport’a yakın kaynaklar, Ford’un yatırdığı para karşılığında istediği sonuçları alamadığını bu yüzden 2012’den itibaren farklı yollar izlemeyi arzu ettiğini söylüyor. M-Sport’da Fiesta serisinden önemli cirolar elde etmesi rağmen (özellikle R2 satışlarında) gerek WRC’de gerek IRC’de başarılı olmayı beceremiyor. Beceremiyor ağır bir kelime olsa da bu bütün camianın ortak görüşü. Lider pilotları Mikko Hirvonen 2010 sezonunda Finlandiya’da yaptığı ciddi kazadan fiziki olarak yara almasa da ruhsal anlamda yaralandığı bilinen bir gerçek. Takım arkadaşı Latvala her ne kadar tek başına bayrağı taşısa da Markalar şampiyonasını kazanmak bir takım işi. Sezon ortasında yepyeni bir ağırlama merkezi satın alan M-Sport (üç tır ile taşınıp açıldığında iki buçuk katlı devasa bir malikaneye dönüşen şeyden bahsediyorum) Ford ile eminim ki anlaşmanın bu kadar uzamasını beklemiyordu.

Gelelim Mini cephesine. David Richards’ın Subaru anlaşması 2008’de bittiğinde ve kötü giden Formula 1 macerasından sonra şirket batmanın eşiğine gelmiş, ama BMW Mini markasına rallilere döndürerek Prodrive’a can vermişti. Hepimiz BMW’nin bu projeye para akıtacağını sanırken kazın ayağı maalesef öle olmadığı ortaya çıktı. Cimri Alman otomotiv devi bu projeye aktaracağı parayı kısıtlı tutarken, Dani Sordo’nun ilk testten beri söylediği motor gücündeki eksikliği gidermeye de pek sıcak bakmıyorlar. Bunun nedeni yeniden şekillenen DTM (Almanya Turing Otomobil Şampiyonası)’nin yeni düzenine BMW’de büyük oyuncu olarak önemli bir yatırım yapması. Son günlerde BMW’nin motor işini komple Prodrive’a bırakmasının da an meselesi olduğu söyleniyor. Herşeye rağmen David’in şirketi ayakta tutması için hala araba satması lazım. FIA’da yaptığı bütün numaralar ile Mini Super Production (yani 1.6 lt. turbo beslemeli S2000’i) 2011 sezonunun ortasında legal hale getirmesine rağmen satabildiği araç sayısı hala maliyetleri kurtarmamakta. Gittikçe artan dedikodulara göre Prodrive sattığı Mini WRC ve Mini SP’lere yedek parça vermekte sorun yaşamakta.

Yılın asıl bombası tabi ki Volkswagen. “0” kodlu araçla yaptıkları basın günü ve 3 günlük test ile şimdiden rekabetçi olacaklarını ve Citroen gibi fabrikanın büyük bütçesinin başarıya ulaşacağının sinyallerini verdiler. “0” kodlu aracında Polo WRC görünümüne sahip Skoda Fabia S2000 olduğunu unutmamak lazım. Projenin başında camianın önemli mühendisler ve “El Matador” Carlos Sainz var. Sonucun kötü olmasını beklemek hata olur. Tabi ki kadroya Petter Solberg gibi önemli bir pilotunda katıldığını göz ardı etmemek lazım.
Son bir dedikodu eklemezsem çatlarım. Hyundai bu sefer kendi motorsporları birimini kurarak hem ralli parkurlarına hemde Le Mans serisine giriş yapacakmış. Mış diyorum çünkü bunu net olarak doğrulayacak bir kaynak henüz yok. Toyota ile Almanya’daki fabrikaları kiralamak ya da bir sistem ile kullanmak için görüştükleri bilinen bir konu.

İşin birde IRC boyutuna bakalım. 2012 sezonunun önünde takımlar açısından sıkıntılar şimdiden başladı. Skoda resmen fabrika takımını parkurlardan çekerken, Jan Kopecky hala Skoda’nın uydu takımı ile anlaşma yapmanın yollarını arıyor. Ayrıca Peugeot İngiltere Guy Wilks ile istediğini elde edemezken, yeni bir pilot yerine takımı tamamen kapatma kararı aldı. Peugeot Portekiz’den sonra kapanan ikinci Peugeot takımı da bu oldu. Peugeot’un yükselen yıldızı Thierry Neuville’de Skoda’nın Kıbrıs Rallisinin finiş çizgisinde yaptığı teklife olumsuz yanıt vererek Peugeot Belçika’dan teklif beklemeye başladı. IRC’nin Malezyalı katılımcısı Proton ise artık iyice Asya-Pasifik Şampiyonasına döndü. IRC’de istediği başarıyı bulamayan firma önümüzdeki sezon hakkında yuvarlak konuşmayı tercih ediyor. Bu arada atlanmaması gereken bir açıklamada PSA grubunun motorsporları patronu Olivier Quesnel’den sezon ortasında gelmişti. Quesnel IRC’de miadı dolan 207 yerine yeni gelecek 208 kasası üstünden bir değişiklik yapmayı düşündüklerini söylemiş ama o zamanlarda dikkat çekmemişti.

Son olarak da lastiklere göz atalım. Michelin bildiğiniz gibi WRC’nin ve IRC’nin en büyük ve önemli lastik sağlayıcısı. WRC sezonuna başlarken toprak lastiklerde yaşadıkları sorunları hızlıca çözüp gene hepimizin takdirini kazandılar. WRC’deki ufak takımlara lastik sağlayan Çinli DMack ise sezon içinde gelişme göstererek ciddi bir başarıya imza attı. Bunu Ott Tanak’ın Galler’de performansı ile görmek mümkün. IRC’nin diğer lastik sağlayıcısı Yokohama ise bildiğiniz gibi ülkemizde de GP Garage vasıtası ile satılmakta. Yokohama, IRC Production Kupası’nda Toshi Arai ile önemli bir başarı kazanırken, kalitesi de Yiğit Akü pilotu Alptekin Işıkalp tarafından onaylandı. Sevgili Alptekin hem asfalt hemde toprak da Yokohama’ların ünlü markalar ile birebir başarılı olduğunu söylüyor.

Evet bugün Türkiye’den bir şeyler yazmıyorum. Şu aralar parkurlardan uzak kaldığımdan kulaktan dolma şeyleri “yazdım oldu” mantığı ile aktarmayı sevmediğimden sadece Hitit Ralli’sinin Antalya’ya taşınmasının ne kadar doğru bir şey olduğunu söylemek ile yetineceğim.

Şimdiden katılım gösteren bütün yarışmacılara başarılar diliyorum ve İSOK’un İstanbul Ralli Kupası için geri saymaya başlıyorum.

Aykut Bilir – RalliTürk Editörü

Top