You are here
Home > VIDEOS > Aykut Bilir; “Todt Yolun Sonuna Koşar Adım Gidiyor!”

Aykut Bilir; “Todt Yolun Sonuna Koşar Adım Gidiyor!”

Aslına bakarsanız bu ay yazacak bambaşka konular kafamdayken, FIA Başkanı Jean Todt’un ralli sporunu bitirmeye yönelik son hareketleri canımı o kadar sıktı ki artık yazmak farz oldu.

Baştan dürüst olmakta fayda var, kişisel olarak Jean Todt’u sevmiyorum. Ama kurumsal işlere objektif bakmayı da ihmal etmem. Ama bu arkadaşın yaptığı her iş elimizde kalıyor. Kimdir, nedir bilmeyenler için Todt’u kısaca tanıtalım. Kendisi 1966-1981 seneleri arasında yardımcı sürücülük ile başladığı kariyerinde efsane isimlerin yanına oturmuş sonradan 82-93 yılları arası gene bir efsane olan Peugeot Talbot Sport’un patronu olmuş, oradan Formula 1’e zıplayıp 2009’a kadar Ferrari’nin en yetkili ismi olmuştur. 2009 Ekim ayından beri de FIA başkanlığını yürütmekte 65 yaşındaki Fransız.

Arkadaşın CV’sini bitirdikten sonra gelelim icraatlarına. Fransız, işe gelişi ile hemen kendine güzel bir ekip kurdu. Ekibin en flaş ismi tabi ki WRC’nin sorumlusu yaptığı Michele Mouton oldu. Todt, öncelikle lastik üretici vatandaşı firmadan daha dayanıklı lastikler üretmesini talep etti. Hemen üstüne yarış organizatörlerine daha uzun yarışlar yapmalarını WRC’yi dayanıklılık yarışları tadında görmek istediğini beyan etti. Bunun üzerine organizatörler FIA’a yarışları uzatırlar ise maliyetlerin zaten ucu ucuna tuttuğu mevcut durumdan oluşacak açığı nasıl kapatılacağını sorduklarında cevap bulamadılar. 2012’de bir tek Arjantin Rallisi özel etap uzunluğunun iki katına yakın bir uzunluğa çıkacağını duyurdu. Tabii ki hükümetin yarışın bütçesine aktardığı milyon dolarcıkların bunda etkisi büyük oldu. Takımlar ise bu duruma hala çekimser yaklaşıyor. Hele ki sezon boyu sadece “üç” motor hakları olduğu göz önüne alınır ve motor ömürlerinin malumluğu söz konusu iken sezon bitmeden FIA’nın motor kısıtlamasını esneteceğini öngörmek yanlış olmaz.

Yarışları uzatmak aslında sezon takviminin büyük çoğunluğunun bulunduğu eski kıta Avrupa’dan çıkma çabasında saklı. Mouton bir açıklamasında, “Araları sadece 150 km mesafe de olan iki yarış yapmak mantıklı gelmiyor.” demişti. Neden dediği basit. Avrupa ekonomik olarak zorda. Gelecek on sene içinde de ayağa kalkacak gibi değil. Bu yüzden Çin, Rusya ve Ortadoğu gibi paranın “gani” olduğu pazarlara girmek isteyen FIA, WRC’yi buralara taşıma çabasında. Ama unutulan önemli nokta, rallinin anavatanının bu eski kıta olduğu gerçeği.

Jean Todt iş başı yaptığında WRC’deki katılımcıların artacağı daha çok fabrika takımının mücadele edeceğini açıklarken de yakın dostu David Richards batmaya yüz tutmuş firması Prodrive’ın Mini projesini duyurmaya hazırlanıyordu. Todt, Prodrive’ın ayakta kalması için FIA’nın ne kadar kuralı varsa esnetmekten çekinmiyor. Örneğin 1.6 litre turbo beslemeli yeni nesil Mini S2000’in 01 Mart 2012’den önce homologe olamıyorken, bir anda yaz aylarında parkurlara çıkış izni aldı. Hatta 2012 şampiyonası için takım kayıtları kuralları, tarihleri rahatça esnetildi. Ne yazık ki, bunlar FIA tarihinde pek görülmemiş uygulamalar olarak kayda geçti.

Tabii ki en büyük fiyaskosu uzun yıllardır WRC’nin yayın ve organizasyon haklarını elinde bulunduran NorthOne Sport’un Rus yatırımcısının hapse girmesi ile firmanın dara düşmesini fırsat bilerek anlaşmayı fesh etmesi ve sonrasında kaosa giren yayınlar oldu. NOS tam da Katarlı firmalar ile anlaşmak üzere iken gelen bu tek taraflı durum her şeyi karıştırdı. Todt ilginç biçimde rahattı ve birçok dev firmanın kendileri ile görüşmeye hazır olduğunu açıklasa da herkes bunun bir yalan olduğunun farkında idi. Monte Carlo Rallisi’nde fabrika takımları dahil herkes zaman, iletişim ve organizasyon sorunları yaşarken, zavallı kurban Michele Mouton takım patronlarının karşısında bir şeyler izah etmeye çalışıyor fakat Fransız patronuna kimse ulaşamıyordu. Monaco’daki yarış sonrası Eurosport ile kesin bir anlaşmaya varılması beklenirken, Dünyaca ünlü yayıncı firma, “FIA ile olan görüşmelerde herhangi bir ilerleme kayıt edilemediğinden görüşmeleri sona erdirdiklerini” duyurdular.

Eurosport Events uzun yıllardır tamamen spor odaklı yayıncılığı ve IRC yarışlarındaki canlı yayın tecrübesi ile WRC gibi bir organizasyonun hakkını verecek tek kuruluşken FIA ve Todt’un gayet rahat tavırlarına anlam bulabilmek neredeyse imkansız. FIA hala bu gelişmeler konusunda açıklama yapmazken, İsveç ve Meksika Rallileri’nin görüntülerini ancak yerel basından alınacak video paylaşım siteleri üstünden takip edebileceğimiz artık kesin gibi. Bu durum yarış organizatörleri ve sponsorların da aralarını kısa sürede açacak ve yarışların bütçelerini onarılmaz hale getirebilecek ne yazık ki.

Buraya kadar felaket senaryosu gibi ama ne gariptir ki gerçekleri yazdım. Bu noktada takım patronları ve fabrika CEO’ları Jean Todt’un kellesini istemesi çok yakın olacaktır. Ama yerine kim gelirse gelsin, elindeki enkazı nasıl toplayacak gerçekten bilmiyorum.

Bu arada BMW ve Prodrive arasında sorunun ne olduğunu hala tam anlamasak da bütün basın 03 Şubat’ta BMW’den gelmesi muhtemel bir açıklamaya odaklanmıştı ki şimdi bu açıklamanın 06 Şubat’ta olacağı söyleniyor.

Prodrive ise İsveç’de yer alacaklarını ve sezon sonuna kadar takım halinde mücadele edeceklerini ısrarla açıklıyor. Anlaşılmaz olan, Mini WRC’nin ciddi anlamda rekabetçi bir araç olmasına rağmen projenin bir şekilde önüne geçilmeye çalışılması.

Bu kadar karmaşanın ve maskaralığın sonunda ne olacağını merak ve sinir içinde beklemekten başka bir şey insanın elinden gelmiyor ne yazık ki. Umarım kısa zamanda daha iç ferahlatıcı haberleri sizinle paylaşabilirim.

Ülkemizden ise bir çok yeni güzel gelişmelerin duyumlarını alıyorum. Duyumları yazmayı sevmediğimden bu haberler için biraz daha sabredeceksiniz. Hepinize daha az “karlı” günler diliyorum.

Aykut Bilir – RalliTürk Editörü

Top