You are here
Home > VIDEOS > Aykut Bilir; “Avustralya Sonrası…”

Aykut Bilir; “Avustralya Sonrası…”

aykut bilirUzun süredir köşe yazmayarak sessiz kalmamız bazı dostlarımızın tepkisine sebep oldu. Kendilerinden özür dileyerek, Avustralya sonrası yaşanan özel gelişmelerden herkesi haberdar edelim…

Herkesin bildiği hatta sezon başında kesin dediğimiz ilk olay Sebastein Ogier’in ilk WRC şampiyonluğu oldu. Yok, daha olmadı derseniz bile bir yarış daha bekledik mi matematiksel olarak şampiyonluğunu ilan ederek hem kendi gögsüne hem de Volkswagen’in yakasına ilk yıldızı takacak. Ama Loeb ile Ogier’i karşılaştıranlara Almanya önemli bir cevap oldu. Loeb hatasız yarışan bir makine iken Ogier hala insan. Tabii ki bu onun mükemmel makine ve rakipsiz sürüşüne engel değil. Sadece ansızın garip hatalar yapabiliyor. 2014’de onu kim zorlar dersek, tek aday Thierry Neuville. 2012 sezonu sonunda sürpriz biçimde (Al Attiyah’ın “yürü ya Belçikalım” demesi ile) Citroen’de kendisine verilecek fabrika koltuğunu M-Sport ile değiştirdi. Neuville hızlı öğrenen ama biraz daha zamana ihtiyacı olan genç bir yıldız. Eğer M-Sport Fiesta’nın sadece yüzünü değil kendisinide geliştirebilirse “belki” Ogier’e kafa tutma şansı olur.

Bu kadar yazdık daha sıra Citroen’e gelmedi. Citroen’i Citroen yapanın Loeb olduğu ayan beyan ortada. Takım patronu Yves Matton üç aydır kara kara, miladi dolmuş Hirvonen ve arada bir dişleri uzayan Sordo ile neler yapacağını düşünmekte. Finli ve İspanyol ikili, Ogier’in olmadığı bir denklemde elbet ki zafere koşabilirler ama gelin görün ki takım podyuma bile hasret. Kaçan Neuville’in peşine düşen Matton havasını alınca ibreyi Kris Meeke’e çevirdiler. Meeke Citroen’de bir numara olacak bir kumaşta değil. Hızlı mı evet ama acımasızca çakar mı ona da evet. Bazıları Colin McRae’in Meeke el verdiğini söylese de bu iki startta iki kaza ile ancak bu alanda olabilir. Şu an en büyük sorun Citroen’in işi WTCC’e yıkıp rallilerde pasif konuma mı geçeceği yoksa Tanrı’ya bir Sebastien için daha mı yalvaracağı. Maalesef ufukta böyle bir isim yok.

2014 hazırlıkları için gaza basan Hyundai testlerde şık bir görüntü sergilese de motorun sesinden bile not verebilen uzmanlara göre mücadeleci olmaktan şu an için uzak. Evet tepesinde Hanninen gibi yakasında üç şampiyonluk (IRC, SWRC ve ERC) bulunduran ve Bouffier gibi asfalt canavarı isimler olsa da, nasıl bir sürpriz yapabilirler ki.? Arada şunu da atlamamak lazım ki; Volkswagen’de Latvala ile ne yapacağını düşünüyor. İyi bir ikinci olmaktan öte kaza kırım ekibi gibi her yarışta Polo’nun şasisisni test ediyor. Neyse ki Volkswagen rahat. Andreas Mikkelsen gibi geleceğin parlak yıldızı üç numaralı arabada gittikçe bilenip hızlanıyor.

Bütün sezondur takip etmediğim kadar tek takip edeceğimiz yarış 3 Ekim’de Alsace Fransa’da start alacak. Evet dokuz kez WRC şampiyonu Loeb son kez DS3 WRC’nin direksiyonuna geçecek ve Ogier ile kozlarını paylaşacak. Emin olun Loeb bu yarışı kazanırsa Ogier isterse 15 kez şampiyon olsun bu psikolojiden çıkamaz. Loeb’den haber verelim. Bilindiği gibi kendisi reklam filmleri çekip, endurans yarışlarında kendi takım aracını kullanıp Yvan Muller ile Citroen WTCC projesinde çalışıyor. Çantasına Pikes Peak zaferini de ekledikten sonra artık mücadele etmediği bir tek Le Mans ve Dakar kalıyor sanki. Az daha bekleyelim onlarda boy gösterip zafere tadacaktır.

Çok konudan konuya atladık değil mi? Dönelim Meeke ve Citroen aşkına. Matton yaptığı son açıklamada takımın bir aracını İngiltere Rallisi’nde Meeke tahsis edeceklerini söyledi. Bu sefer Sordo mu tribünlerde olur yoksa takım dördüncü aracı parkına mı ekler bilinmez ama denize düşen yılana sarılır böyle bir şey sanırım.

M-Sport’dan doğru dürüst bahsedemedik ama zaten çok birşey de yok. Patron Malcolm Wilson WRC’den çok yeni Fiesta R5’in satışı ile ilgileniyor şüphesiz. Seneye ülkemizde de en az üç tane R5 göreceğimizi şimdiden müjdeleyelim. Hazır Türk hava sahasında iken yaklaşan Bogaziçi Rallisinden de haber verelim. Bu haftasonu İstanbul inleyecek zevkten delireceğiz filan yazmak abes. Bizbize, bilindik ezberlendik hatta bunaltı vermeye başlayan etaplarda Avrupa Ralli Şampiyonası’na isim benzerliği ile Avrupa Ralli Kupası yarışında boş etaplara oynayacağız. Bir Allah’ın kulu da şuraya bir spesyal koyalım halk gürültüye gelsin dememiş yine. Ki Yarış Anadolu Yakası’nın yeni gözde mekanı Pendik’in göbeğinde iken. Türkiye’de tek güzel giden olay “bence” Tosfed Kupası. Armutlu’daki güzel atmosfer sıcak hava ve bir o kadar da sıcak yerel halk ile güzel bir haftasonu idi. Kazanan kaybeden konusuna girmiyorum ama herkesin yüzü gülüyordu. Tosfed Kupası umarım 2014 ve sonrası için genişleyerek sürer.

Bu arada amatörlere bir destek de, eski bir ralli pilotu olan ve şu an UNT Holding Başkanlığı görevini yürüten Uğur Tatlıcı’dan geldi. Sayın Tatlıcı deposundaki sıfır ekipmanları amatör isimlere hediye etmeye başladı. Kendisine bu desteğinden dolayı teşekkür eder, en kısa zamanda tekrar parkurlarda görmek isteyeceğimizi buradan iletelim.

Bir soluklanalım. Boğaziçi Rallisinden sağsalim çıkalım daha yazacaklarım var.

Tekeriniz düz bassın, PRS mangalından uzak kalmayın…

Aykut Bilir

Top