You are here
Home > MOTORBIKE > Ozan Yenliç Yazdı; “Barkın Bayoğlu’nun Ardından”

Ozan Yenliç Yazdı; “Barkın Bayoğlu’nun Ardından”

Bir Motosiklet Tutkununun Gözünden “Altın Elbiseli Adam” Barkın Bayoğlu…

Barkın Bayoğlu… Kimdir sorusunun birçok dalda, ayrı ayrı kaleme alınabilecek yanıtları var aslında. Ancak bizi kendine bağlayan en büyük unsur tabii ki motosiklet.

Ne bilmesi gerektiğini bilmeyenlerin hala yüksek çoğunlukta olduğu ülkemizde, bunun yanlış olduğunu gören, öğrenmeyi, doğru olanı bilerek yapma isteğini taşıyan insanların sayısının giderek arttığı da bir gerçektir.

Çok bilindik konularda bilgiye ulaşmak artık oldukça kolay olsa bile, doğru bilginin paylaşılmaması veya gerek görülmemesi gibi nedenlerden ötürü bazı konularda bilgiye ulaşmak neredeyse imkansızlaşıyor ya da cebinizdeki paranın çokluğu ile direk ilişkili olabiliyor. Mesela motosiklet. Ülkemizde motosiklet, bisikletin motorlusu gibi görülüyor ve bisiklete binebiliyorum demek ki motosiklet de binerimden öteye geçemiyordu. Ekipman falan olayına zaten girmiyorum. İşte Barkın Bayoğlu da tam burada girdi hayatımıza. Yurtdışında çalışarak biriktirdiği biraz parayla sanayi içinde tuttuğu dükkanda, kendine has tarzı, sokak jargonun tam da içinden ama İngilizce, Fransızca, İspanyolca gibi dilleri çok iyi bilen, iyi eğitim almış, kendini motosiklete ve model makete adamış olan Barkın elini taşın altına sokar ve başlar anlatmaya.

Ozan Yenliç
Ozan Yenliç

Anlattıkça sevilir, konuştukça bir daha ne zaman konuşacak diye beklenir hale gelir. Motosiklet tarihinden tutun da, teknik donanımlarına kadar, nasıl kullanılması gerektiğinden, motosiklet jargonunda apaçiliğin bile nasıl yapılacağına, lastik öneminden, ekipman seçimine, sürüşte nereye bakman gerektiğinden, nasıl yapacağına kadar herkesin aç kaldığı tüm konulara sabırla, bıkmadan usanmadan sürekli değinir. Bilgi ve birikimini her an paylaşır. Kolay değildir… TV programı bir yerde duvara toslasa bile adeta dişiyle tırnağı ile dayanır, çabalar ve anlatmaya devam eder. Maliyetleri karşılamak zor, sponsor daha da zordur fakat buna rağmen bir takım firmalar da elini taşın altına koyarlar. Sponsorluğun gerekliliklerini de yerine getirir haliyle. Kullandığı kamera değişir, kask biraz daha farklı bir marka olur, montu, kotu falan derken reklam adamı yaftasını yemekten de nasibini alır tabi. Ekipmanları test etmek için yerlerde sürünür, ekipmanın önemi için kendini motosikletten aşağı atar, yağ, zincir, bakım onarım, kesme biçme ne varsa anlatır da anlatır. Çok büyük zorluklarla internet üzerinden canlı yayın yapmaya başlar, sorulara cevap verir, konuları anlatır, konuklarla konuşur, paylaşır. Dar imkanlarla, sanayi dükkanı içinde dandik masa, uyduruk dekor ile başlayan ve her hafta en az bir saat süren canlı yayınlar çok daha profesyonel hane gelir ve 4 sezon, evet tam 4 sezonu dolu dolu bitirir, hatta yarım kalacak olan 5. Sezona başlar. Kendi üslubu ile anlatarak, alışılanın dışında senaryolar ile yaptığı motosiklet testlerini ve bu testlerde dünya üzerinde bile görmediğimiz detaylara değinmelerini saymıyorum bile.

Muazzam geniş bir skala ile minicik scooterlerden girerek, commuter, cruiser, touring, enduro, cross ve en sevdiği supersport motosikletten çıkarak her bir türün testlerini yapar. Pizzacıydı, kebapçıydı, kuryeydi hiçbir kardeşimizi, büyüğümüzü ayırmaz, iki bin liralık motoru da, yüz bin liralık motoru da eşit görür ve bu sayede kabile büyüdükçe büyür, kabile reisinin sevenleri arttıkça artar, duyulan saygı dağları aşmıştır artık…

Giydiği tulumun sarı rengi ile Altın Elbiseli Adam’ a benzetilerek bu ismi alan ve adeta motosiklet üzerinde yaşayan Barkın Bayoğlu’na Türkiye gerçekten çok şey borçludur. Bugün kask yerine yoğurt kabı kullanımı ne kadar düştü ise bunda pastanın büyük dilimi kendisine aittir. Bugün bisikletten inip motora bineceğim diyerek yüksek hacimli motosikletlerde daha ilk ayında ölümler büyük oranda azaldıysa sayesindedir. Kontra tekniğinin ne olduğundan, depo tokatlamaya, elciklerin hanım bileği tutar gibi tutulmasının önemine kadar bir çok bilinmez onun sayesinde gün ışığına çıkmıştır. Ekipman, ekipman, ekipman diyerek basit kazalarda bile derimiz üzerinde hayatımızın sonuna kadar taşıyacağımız yara izleri, yanıklar kalmıyorsa bilin ki Barkın Bayoğlu’nun bunda emeği büyüktür. Ön freni nasıl kullanacağımızı artık biliyor ve ilk panikte yere yapışmıyorsak işte orada Barkın Bayoğlu vardır. Defalarca ama defalarca tekrarladığı “Önüne değil ileri bakacaksın, nereye bakarsan oraya gidersin.” bilinçlendirmesinin bile çok sayıda kazayı önlediği düşünülürse altında yine Barkı’ın imzası vardır. Düne kadar kimsenin bilmediği ama çok önemli olan eğitim kurumlarından artık herkesin haberi varsa bir minneti hakediyordur.

Barkın Bayoğlu yani Altın Elbiseli Adam. Bunca yıldır yaptıkların, çektiklerin, tanıttıkların, bilgilerin ile yine çok sayıda dostumuzu, kardeşimizi, büyüklerimizi aydınlatacaksın. Öyle büyük bir miras bıraktın ki dünyada eşi benzeri var mıdır? bilmiyorum. Işık hep yanında olsun.

OZAN YENLİÇ

[youtube]https://www.youtube.com/watch?v=JARva0vN4_E&t=3s[/youtube]

Top