Satvet Çiftçi’nin medya yolluyla uzun süredir beni ve çevremi hedef alan açıklamalarına bugüne kadar sessiz kalmaya çalışsam da, açıklamalarının hem onur kırıcı hem de benim ve çevremdekilerin kişilik haklarını zedeleyici duruma gelmesi sebebiyle, tüm hukuki haklarımı mahfuz tutarak, aşağıdaki açıklamaları yapmak zaruretim doğmuştur.

Daha önceki açıklamalarınız gibi şahsımı ve İntercity İstanbul Park’ı hedef alan son açıklamalarınız da, hiç bir şekilde doğru değildir. Intercity İstanbul Park’ta düzenlenmiş olan Çalıştay sebebiyle Intercity İstanbul Park’ı işleten şirketin yönetimine teşekkür etmemiz gereken hususların sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Benim şahsen burada çalışıyor olmam, eğer TOSFED ile böyle bir uluslararası pist arasında köprünün kurulmasına katkıda bulunduysa -ki öyle-, bunun için ancak gurur duyarım.

Yazınızda iddia ettiğiniz gibi geçen seneden beri Intercity İstanbul Park pist yönetimi ile yaptığımız sponsorluk sözleşmesinde sizlere neyi “yutturmaya” çalışıyoruz bilemiyorum, ama siz biraz geç anlıyorsunuz herhalde ki 2013 yılında 250.000 TL + KDV lik 2014 yılında ise 375.000 TL + KDV lik sponsorluk anlaşmasının imzalanıp, açıklanmasını halen göz ardı edebiliyorsunuz. Bu anlaşmalar sonucunda Türkiye Pist Şampiyonası’nın ilk sene iki yarışı ve bu seneki üç yarışı pist kira bedeli ödenmeden gerçekleştirildi. Türkiye Motosiklet Federasyonu 2012 yılında bu bedellerin hepsini ödeyerek yarışlarını Intercity İstanbul Park pistinde yaparken TOSFED bu bedelleri ödeyemediği için bu dünyaca ünlü pistten yararlanamadı. Ülkemizin göz bebeği olan ve dünyada bile en iyilerden biri olan Intercity İstanbul Park pistinde yarış düzenlenmesi hele ki bu yarışların sponsorluk karşılığında ücretsiz düzenlenmesi bizim yönetim olarak başarımız, Intercity İstanbul Park yönetiminin ise büyük bir jestidir. Siz ralli dışında başka branşlarla ilgilenmediğiniz için, Türkiye Pist Şampiyonası’nda yarışan sporcularımızın bu konudaki taleplerini bilmiyor olmanız doğaldır. Ancak bilmediğiniz konularda tahminlere dayalı yanlış iddialarınız en başta size zarar verir. TOSFED’in burada gerçekleştirdiği yarışların tüm kayıt gelirleri TOSFED kasasına girmektedir. Yani, körfez pistinde yapıldığı zaman farklı, burada farklı bir durum oluşmuyor. Bunun nedeni de imzalanan ve yürürlükte olan sponsorluk sözleşmeleri. Çok iyi bildiğiniz üzere, bu konuda müfettişliğe yapmış olduğunuz asılsız iddialarınız da araştırıldı ve herhangi bir eksiklik veya mevzuata aykırı bir durum tespit edilmedi.

Bahsi geçen yazılarınızdaki yanlışlıklara devam edersek; lütfen, TOSFED Genel Sekreteri’mizi yıpratmak için sürekli olarak tekrarladığınız ‘körfez pistinin ücretsiz kullanımı’ konusunda size bilgi verenlerden daha detaylı bilgi isteyiniz. O zaman bu tarihin 2012 yılında olduğunu ve bizim yönetimimizle ve kendisinin genel sekreter olduğu dönemle hiçbir ilgisi olmadığını da kolaylıkla görebileceksiniz. Belki de farkındasınız ama, ‘çamur atsın izi kalsın’ taktiğinizin bir parçası olarak haksız yere ithamlarda bulunuyorsunuz. Bizim yönetim dönemimizde 2013 Temmuz ayından itibaren hiç bir zaman Demir Bükey eğitimleri için körfez pistini kullanmamıştır. Genel Sekreterimiz Mete Bayrakçı’ya yapmış olduğunuz iftiralarınız nedeniyle de kendisine özür borçlusunuz.

‘Boğazda üç beş yabancıya FIA’dan almış olduğumuz maddi destek ile içkili yemek toplantısı organize ettiğimiz’ iddiasının herhangi bir dayanaktan yoksun olması bir yana, gerçeklerle uzaktan yakından bir ilgisi olmadığı da açıkça ortadadır. Söz konusu organizasyonun üç beş yabancı ile değil altmışın üstünde yabancı konuğumuz, tüm kulüp başkanları ve üst düzey görevlilerin katılımı ile yapılmış bir önemli bir organizasyon olduğu ortadadır. Anlaşılıyor ki; onursal başkanı olarak kendinizi adlandırdığınız kulübünüzün sizi davet etmemesi nedeniyle yemekli toplantının içeriği hakkında bilgi sahibi olamamışsınız. Ancak bu konudaki geçersiz varsayımınızı bir kenara bırakırsak; iddia ettiğiniz gibi devlet bugün TOSFED olarak bize güvenmiyor ve ödeme yapmaması, sizin 2010 yılından beri bitmek tükenmek bilmeyen iftiralarınız nedeniyle otomobil sporlarını devlet nezdinde gözden düşürmüş olmanızdan kaynaklanıyor olabilir mi?

Çünkü sizin 1988 yılından beri otomobil sporlarında yapmayı en iyi bildiğiniz şey, her şeye ve herkese muhalefet yapmaktan başka bir şey değildir. Erdoğan Zorlu, Oyman Atabay, Mümtaz Tahincioğlu, Demir Berberoğlu ve şimdi de biz… Diğerlerine de yapmış olduğunuz hep aynı içerikli mesnetsiz iddialarda bulunmak değil mi? Siz suyu bulandırın ama bunu da tatil dönüşünde ancak İstanbul’da boş oturduğunuz günlerde yapın ki, bu spor camiası sizin attığınız taşı kuyudan çıkarmakla uğraşsın, gerçeklerin bu şekilde olmadığını anlatmaya çalışsın. Ama sizin için üzgünüm Sayın Satvet Çiftçi. Her nasılsa teftiş kurulunun sorduğu soruları çok iyi biliyorsunuz ve bu bildiğiniz soruların 2011 ve 2012 yılında Mümtaz Tahincioğlu dönemi ile ilgili olduğunu da… Tüm bu mesnetsiz iddialarınızın bizim yönetimimiz ve benim başkanlık dönemim ile ilgisi olmadığını çok iyi bilmenize ragmen, sanki biz o dönemin uzantısıymışız gibi bağlantı kurmaya çalışmanız nafile bir çabadan öte bir şey değildir.

Başmüfettiş hanım ile yaptığımız görüşmelerde, yanıt vermemiz istenen ve başka döneme ait olan soruların o zamanki federasyon başkanlarına da yollandığını öğrenmiş bulunuyoruz. Neyse ki, o dönem yöneticileri adına, yalan yanlış yanıtlar vermek yerine, kendilerinin açıklamaları şansını onlara sunduk.
Bu arada Başmüfettiş ile yapmış olduğumuz görüşmelerde, bu teftiş döneminde çok şey öğrendik. TOSFED olarak tespit edilen eksikliklerimiz arasında özellikle tüm hizmet ve mal alımları öncesinde sipariş talep formu diye bir uygulamayı hiç kullanmadığımız ama bunun ve malzeme ve hizmet teslim tutanağının oluşturulması gerektiğini öğrenince bu eksikliğimizi tamamladık. Böylece daha önceki alımlardaki diğer tamamladığımız beş aşama dışında bu ilave edilen iki form ile yedi aşamalı alım konusuna uygun zaman ve insan kaynağı yaratmamız gerektiğini anlamış olduk. Bu arada teftiş esnasında ödemelerin durdurulmasının teftiş kurulunun kararına bağlı olmadığını ve daha önce istifa ederek yönetimden ayrılan değerli üyemizin şikayet ettiği ve şerh koyduğu konularda bir eksiklik olmadığını tespit ettiklerini öğrendik. Ek olarak yönetim sürecimizde olan başka eksikliklerimizin bize ayrıntılı olarak raporla bildirileceği ifade edildi. Henüz teftiş kurulu raporumuz elimize ulaşmamıştır.

Yazılarınızda sıklıkla adı geçen B-Plan hakkında yapmış olduğunuz iddialar da, kulaktan dolma ve itibarsızlaştırmaya yönelik ‘çamur at izi kalsın’ şeklindeki beyanlardır. Yapılan çok detaylı incelemeler sonunda teftiş kurulunun da tespit ettiği şekilde ve sizin de yakından takip ettiğiniz ve çok iyi bildiğiniz gibi Banu Başeren ve B-Plan firmasının 2012 Haziran tarihi sonrasında TOSFED ve TOSFED’in çalıştığı firmalarla hiç bir ticari menfaat veya ilişkisi olmadığı açıkça tespit edilmiştir.
Geçmiş dönemde 2011 ve 2012 yıllının ilk altı aylık döneminde TOSFED eski yönetiminde alınan yönetim kurulu kararı ile yetkilendirildiği ve görevlendirildiği dört projede TOSFED’e hizmet veren firmaların B-Plan’dan almış oldukları hizmetler karşılığında kesmiş olduğu faturaları “Bizans oyunları”olarak sunmaya çalıştığınızı biliyoruz. Ancak bu konudaki teftiş kurulunun değerlendirmelerini beklemeden ve eski dönemi bugüne mal ederek yapmaya çalıştığınız haksız suçlamalar için sizin vereceğiniz hesabın daha ağır olabileceğini hatırlatmak isterim.

Bunların yanı sıra Banu hanımın ücretsiz danışmanlık hizmeti yönetim olarak bizim talebimiz ile gerçekleştirilmiştir. Sizin dediğiniz gibi teftiş nedeniyle böyle bir şey “uydurulmamıştır”. Çünkü bu anlaşmanın tarihi ve yönetim kurulundaki karar tarihi teftişten önce gerçekleşmiştir. Bu arada haklısınız Banu Başeren TOSFED danışmanlık görevinden 11 Kasım 2014 tarihinde medeni durumundaki değişiklik nedeniyle istifa etti. Bu da gizli veya saklanan bir bilgi olmadığı için bu bilgiye ulaşmanız ve Aralık SF sayısından önce açıklamış olmanız sorun teşkil etmemektedir. B-Plan’ın çalışanı olan grafikerimizi çok iyi tanıyorsunuz çünkü sizin onursal başkanı olduğunuz kulübe de başka kulüplere de TOSFED’e yaptığı şekilde freelance olarak çalışmasına bu sporu çok sevdiği ve kendisini bu konuda geliştirdiği için B-Plan’ın sahibi tarafından izin verildiğini daha önce açıklamıştık. Yönetim olarak aylık dijital dergimizin çıkarılmasına karar verdikten sonra teklifler aldık ve alınan teklifler içinde en uygun teklifi vermiş olmasından ve daha da önemlisi, kendisinin yaptığı işleri iyi biliyor olmamızdan dolayı seçimimizi gerçekleştirdik. Yalnızca SF dergisinin tasarımı değil ihtiyaç duyduğumuz gün içinde gerekli grafik işlerini de bu çerçevede kendisinden alıyoruz. Yakın lokasyonda oturan ve kimi zaman araç ile evine gidip gelen muhasebe sorumlumuz Kartal’da, Ekrem Bey ise Kurtköy’de oturuyor olması nedeniyle bazen beraber gelip gittikleri doğrudur. Bunun bizim bilgimiz altında gerçekleşiyor olması bir yana, sizin yapmaya çalıştığını komik hesaplamaların aksine, yönetim olarak işletme giderlerimiz her ay aşağıya çekmeye çalıştığımız için rakamsal boyutta da doğru olmayan bir bilgidir.

Şeffaf yönetim anlayışımızı göreve geldiğimiz günden beri devam ettiriyoruz. Her türlü resmi muhasebe bilgilerimizi her ayın başında ilan ediyoruz. Sizin iddialarınıza göre bu tablolar toz pembe ise bu bir şeyleri başarmaya başladığımızı gösterir. Ama bizler bunu yeterli bulmuyoruz. Eleştirileriniz içinde bir tane doğru bilgi var. Kulüplere % 30 lisans paylarını ödeyemediğimiz konusu doğrudur, ama yine yorumunuzda hata var. Kulüpler bu paralar kendilerine ödenemediği için sizin kulübünüz İSOK dahil şikayet etmiyor, siz neden endişe ediyorsunuz? Yoksa yine eskiden verdiğiniz borçlarınızı onursal başkanı olduğunuz kulüpten tahsil mi edeceksiniz?

İddialarınıza göre Denetleme Kurulu raporu çıkmayacaktı fakat çıktı. Üstelik bizim “toz pembe” tabloların aynısını imzalı olarak yayınladılar, hem de devletin denetmenleri… Her zaman olduğu gibi yine iddialarınız yalanlanmış oldu.

Benim de içinde bulunduğum ve ‘görevi kötüye kullanma suçu’ nedeniyle sizin tarafınızdan açılmış olan dava, halen devam etmektedir. Bu davadaki tüm duruşmalar öncesinde medya aracılığı ile yapmış olduğunuz itibarsızlaştırma ve beni suçlu gösterme çabalarınızın sonucunda, yargı kararı çıktıktan sonra ne diyeceğinizi çok merak ediyorum. Yine sizin şikayetleriniz ve mesnetsiz iddialarınızla, SGM müfettişleri tarafından adli soruşturmaya gerek olmadığı raporu verildiği halde, davaya her ne hikmet ise Mart 2014 tarihinden sonra SGM avukatlarının müdahil olması ise yargının sonucunu etkileyecek varsayımınızı desteklemez.

Yazınızda iddia ettiğinizin tersine; hayatım boyunca hiç para hırsım olmadı ve üç kuruşun peşinde koşmadım. Para yüzünden sporu ne hala getirdiğimizin cevabını ise bir tek kuruş almadan bize inanan ve güvenenlerle birlikte aldığımız tasarruf tedbirleri ile bu seneyi nasıl geçirdiğimize bakarak görebilirsiniz. Hatta sponsorluk gelirlerimizi bu denli arttırarak yapabildiklerimize şaşırmak durumunda kalırsınız.

Yeni katılan sponsorlarımız ile ilgili her zamanki gibi yanlış bir teşhisiniz var. Bize güvendikleri için değil, Intercity nedeniyle bize destek veriyor oldukları savınız ileri sürerken Avis ile Intercity’nin rakip olduğunu atlamış olacaksınız. Eğer Red Bull veya otomobil markalarından bahsediyorsanız, onlarla olan birebir ilişkilerimi en iyi siz biliyor olmalısınız. Sizin onursal başkanı olarak destek olmadığınız ve Türkiye Ralli Şampiyonası’nı yapamayacak hale gelen kulübünüze sponsor bulan bir kişi olarak bu ilişkilerimize tanıklık ettiniz. Ama o tarihlerde tatilde olduğunuz için otomobil sporları ilgi alanınızda değildi. Hatta İSOK yönetimine sürekli eleştirdiğiniz B-Plan’dan ve Banu Başeren’den destek alınmasına icazet verdiğinizi anımsatmak isterim. Ancak kendisinin aynı sebeplerle ne TOSFED’e ne de size iş yapmayacağını söylediğini, buna rağmen bedelsiz olarak ofisini ve elemanlarını kullandırabileceğini ve bu nedenle kendisine B-Plan olarak teşekkür plaketi verildiğini de hatırlıyorsunuzdur. Ama sizi tanıyanlar iyi bilir; bugün teşekkür eder, yarın da hakaret edersiniz, sonra da insanların şereflerini sorgularsınız. Kendi yaptıklarınızı unutur başkalarının yaptıklarını gündeme taşırsınız. Ama bunları o kadar çok sıklıkla tekrarlıyorsunuz ki, kişiler değişiyor siz aynı suçlamalarla ve aynı tutumla devam ediyorsunuz ve inandırıcılığınızı yitiriyorsunuz.

Siz SF dergisini ve yazılarımızı okumuyordunuz. Her sayısının ardından bir bahane bulup okumuş olmak durumunda kaldığınız için üzülmeyin, çünkü yaptığımız anket sonucunda % 85 ile SF dergisi ve içeriğinin camiamızca beğenildiğini görebilirsiniz. Bu arada yazılarınızda ara ara sporcu, görevli ve kulüp başkanlarının memnuniyetsizliklerinde bahsediyorsunuz ya, sizi yayınladığımız anket sonuçlarına bakmaya davet ediyorum. Bu kitle ile buluşup konuşma imkanınız olmadığı için yayınladığımız anket sonuçları ve videoları izlemenizi tavsiye ederim. Sporcular kendine muhatap bulmamakla şikayetçi oldukları iddiası maalesef ne ankette ne de çalıştay durum tespitinde ortaya konulmadı, tam tersine anketlerdeki yanıtlara bakıldığında sporcular yönetim konusunda da memnunlar. Siz “anketi de yandaşlarınız doldurmuştur” diyeceksiniz eminim. Ama isimleri biz de bilmediğimiz için yorum yapamayacağım.

‘Tecrübeli gözetmenler yarışlara gelmiyor’ iddiası da yine yanlış bir yorum. Çok sayıda yarış yapılıyor olması ve hafta sonları çok üst üste yarışma programı nedeniyle zaman zaman gözetmenler konusunda yetersiz kaldığımız doğrudur. Ancak hiçbir görevli arkadaşımız harcırahını ödeyemediğimiz için yarışa gelmemezlik etmedi. Buradan bir kez daha TOSFED’e gösterdikleri anlayış için hepsine, tüm bölgelere teşekkür ediyorum. Bu görevler para için yapılıyor olsa karşılığını ödememiz mümkün olmazdı.

İddialarınızda yer aldığı şekilde ipimizin çekildiği sonumuzun geleceği gün için biz hazırız. Ama iddia ettiğiniz o gün gelene kadar size rağmen, bizi seçen delegelerimize olan saygımızdan dolayı işimizi en iyi şekilde yapmaya devam edeceğiz.

“Göstermelik” diyerek küçümsediğiniz ve sizlerin ufkunda yer almayan Çalıştay toplantısı ile ilgili olarak yazdıklarınızı tarih asla unutmayacaktır. Bu Çalıştay’ın önemine ve yöntemine inanmış birisi olarak, sırf muhalafet olsun diye yapmaya çalıştığınız yersiz ve seviyesiz iddialarınızın da tamamiyle gerçek dışı olduğunu belirtmek isterim. Keşke katılacak yüreğiniz ve cesaretiniz olsaydı da Çalıştay’a katılıp çok değerli otomobil sporları vizyonunuzu ve stratejilerinizi bizlerle paylaşsaydınız; içinizdeki birikmiş hırsınızı ve kötülükleri açıklayabileceğiniz değerli bir ortam vardı. Sizi dinleyecek birçok sporcu, görevli ve kulüp başkanları bu ileriye yönelik planlamalarınızdan yararlanabilirdi.

Bu yüzden tekrar açıklama yaparak düzeltme yapmak isterim. Intercity İstanbul Park pist yönetiminin bedelsiz olarak TOSFED’e bu yıl ikinci kez toplantı salonlarını vermiş olmasından dolayı, kendilerine teşekkür ederim. Bu çirkin ve asılsız iddialarınız ile bozmaya çalıştığınız ilişki, size rağmen devam ediyor ve edecektir.
Çalıştay nedeniyle ne anlaşmalı grafikerimize, ne de B-Plan’a bir ödeme yapılmadı. Sadece mikrosite ve catering için yapılan harcamalar için de TOSFED web sayfasında ‘kimden ne teklif alındığını’ takip edebilirsiniz.

Bu nedenlerle gerek TOSFED yönetimine ve gerekse Intercity İstanbul Park pisti yönetimine özür borçlusunuz.

Size hep söylemeye çalıştık, bilmediğiniz, çevreden duyduklarınızla hareket edeceğinize bizden belgeleri isteyin, verelim, inceleyin ve bunlara göre doğru bir şekilde bilgi sahibi olun. Siz yine muhalefet yapmaya devam edin ama kendinizi gülünç duruma, daha da önemlisi suçlu durumuna düşürmeyin.
Son olarak özel hayatım ve ailemle ilgili olarak yaptığınız saçma saldırılarınız için de bir yanıtım olacak. Sadece mühendis olan oğlum değil işletmeci olan kızım da bana yardım ediyor. Bir baba için çok gurur verici olan bir tablodur bu. Kendi iş hayatlarından zaman ayırabildikleri durumlarda her zaman bana destek olmuşlardır. Kendi çocuklarımın yanı sıra ne mutlu ki çevremdeki tüm dostlarım eşleri ve çocukları ellerinden geldiğince bana yardım ediyorlar sizin dediğiniz gibi “insanlar güler yüzümün arkasındaki fesatlığı göremiyorlar” ancak sizlerin bu uyarıcı yazılarınız ile “fesatlığı” anlayabiliyorlar!
Uzun lafın kısası; ne demiş atalarımız “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz”

Metin ÇEKER
TOSFED Başkanı