“Formula 1 daha gitmedi”… “Dünya Ralli Şampiyonası, bu yıl Kemer’de yapılacak” aldatmacalarının ardına sığınanlara ivedi olarak sorulması gereken tek soru var; “Bu cenazeyi kim kaldıracak?” Ancak anımsatmakta da yarar var, söz konusu cenaze; Mazhar Demiralp’i siyahlar giyip, ebedi istirahatgahına uğurlamaya hiç benzemez! (‘Timsah Gözyaşı’ özdeşleştirmesi de yapmak gerekliydi ancak yapmayayım, olur ya alınırsınız durduk yerde!).
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Formula 1’i Türkiye’de istemediğini dile getirmesinin ardından gözler ister istemez Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu Başkanı Mümtaz Tahincioğlu’na yöneldi. Tahihcoğlu’nun bakan Suat Kılıç ile Formula 1’in ticari haklarını elinde bulunduran Bernie Ecclestone’ı bir aya getirip pazarlık ortamı yaratma istemi, doğal olarak anlamını yitiriverdi. Başbakanımız pahalı olduğu gerekçesi ile Formula 1’i Türkiye’de istemiyorrr… Var mı itirazı olan? Peki şimdi ne olacak? Uzun yıllardır asli görevini unutan Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu, cenazeyi kaldıracak kardırmasına da, nasıl? Yatırımlarını genç pilotlar, ülke içindeki organizasyonlar yerine İstanbul Park Pisti’ne gömen ve camiada ‘küstürmedik’ hiç kimseyi bırakmayan, ‘Mümtaz Tahincioğlu Ekibi’, buna da pratik çözüm üretir kuşkusuz! Doluya koyuyorum almıyor, boşa koyuyorum dolmuyor… Sonunda buldum; ‘Evreka!’ Geçmiş zamanda büyüklerimden biri anlatıvermişti. Demişti ki; “Koltuk ihtirasını anlayamazsın, bilemezsin… Koltuğa oturan, herkesi dinliyor gibi yapar ama aslında tek düşündüğü, oturduğu koltuğu yitirmemektir. Ve onların felsefesi ‘KÜÇÜK OLSUN AMA BENİM OLSUN’ dur…” Doğru söze ne denir…
Azmi Avcıoğlu’dan Mahir Bayındır’a, Ali Bacıoğlu’ndan Emre Yerlici’ye sporun ‘duayen’ isimleri durduk yerde mi küstü, otomobil sporuna? Elbette ki hayır! “Ben daha iyisini, çok dahi iyisini bilirim” iddiasını sununlar, onları bilinçli ve sistematik olarak soğuttular, otomobil sporundan… Yakınlarındaki, bilgi-birikime sahip donanımlı insanları saf dışı bırakıp, kendilerine ‘hodri meydan’ yarattılar! Arka fonda kim var? Kuşkunuz olmasın, bildik-tanıdık bir isim; Mümtaz Tahincioğlu’nun değişmez elamanı, zat-ı muhterem abla!.. Duyuyorum etraftan, diyorlar ki; “ Mümtaz Tahincioğlu’nun becerisi, yurt dışındaki bağlantıları, yerini alacak ekipte yok…” Evet ama, Satvet Çiftçi’nin ekibinde de; “Ben en iyisini bilirim, çevremdekileri tek-tek yok edip, tek basıma bu işi sadece ‘ben’ idare ederim” diyecek kimse de yok!” Sevgili sporcular, spor tutkunları, otomobil sporuna ucundan, köşesinden buluşan arkadaşlarımız, sınırlı-sayılı camiamız… Türkiye’de otomobil sporu bundan daha aciz hale gelebilir mi? Yanıt; ‘Kesinlikle HAYIR…’ Otomobil sporlarına Mümtaz Tahincioğlu’nun itelemesi ile giren ve herkesi bir birine düşürmeyi başaran ‘zat-ı muhterem abla’, hala Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu’nda görev yapıyor ise tek kelim ile YUHHH BİZE!…
KAYNAK : www.cumhuriyetspor.com.tr