Koca bir yılı ve sezonu daha bu gece itibari ile terk edecekken, geri dönüp bakma ihtiyacı duydum. Geçmişe bakıp ders almak her zaman iyidir, derler.
2011 sezonu muhteşem bir şölen olan Monte Carlo Rallisi ile açıldı. Havanın azizliği özlenen karı ve buzu bir anda etaplara bırakınca sürprizler yaşandı. IRC ile başlayan sezon WRC İsveç Rallisi ile kar-buz üstünde devam etti ve İskandinav pilotların çekişmesine sahne oldu diye yazıma devam edecekken zaten hepimizin bir şekilde sezonu takip ettiği aklıma geldi. Bilindik şeyleri tekrarlamaya gerek yok o zaman.
Bu senenin en büyük kaybı şüphesiz Cahit Alkan ve Mazhar Demiralp oldu. İki büyüğümüzde Türk Motorsporları camiasına bilgi ve tecrübeleri ile değer katmış, bir adım öteye taşımışlardı. Mazhar Abi’nin ANOK Başkanı oğlu Meriç’de babasının izinde olduğunu Antalya’da yapılan Hitit Rallisi’nde mükemmele yakın bir yarış organize ederek gösterdi. Hem Meriç’i hem de Anok ekibini tebrik ediyorum. Kişisel bir tebrik de Eskişehirlilere. ESOK geçen sezon mahalli ralli ile başladıkları organizasyondaki başarılarına bu sezon asfalt üstündeki ralli ve oto kros ile süslediler. Tabii ki sadece organizasyon değil, yarıştırdıkları ekipleri de göz ardı etmemek lazım. Bu gelişimin bir çok kulübe örnek olmasını arzu ediyorum.
Biraz dünyaya bakarsak 2012’nin sıkıntılı geçeceğini anlamak zor değil. Citroen Loeb ve Hirvonen ile elini güçlendirirken, Neuville’i uydu takıma alarak “şah ve mat” dedi. Ford son saniyede eşikten atlayıp Latvala ve Petter Solberg ile “rok” yapmayı denedi. Ford’a bu aşın tutar mı bilinmez çünkü en büyük sponsorları olan “Abu Dhabi” i kaybettiler. Volkswagen çok ciddi bir hazırlık dönemine girerken, Mini Prodrive ve BMW’nun anlaşamaması ile girdiği maddi krizinin içinde yuvarlanıyor. Monte Carlo Rallisi 89 araçla start alması bazıları için müthiş (en son MC’deki WRC’de 30 araç start almıştı.) bana göre ise bir önceki IRC yarışında 200’e yakın aracın start aldığı düşünülürse vasat bir başlangıç olacak. Hele ki 500 km’den uzun olacak Arjantin Rallisi araçların ve ekiplerin belini ciddi anlamda kıracağı su götürmez bir konu. Hele birde bütün sezon araç başına sadece “3” motor kullanma şartı olduğunu düşünürsek. Geçtiğimiz sezon son dokuz yarışta üç motor kısıtlaması vardı.
Türkiye’de 2012 nasıl olacak soru işaretleri getiren bir konu. İSOK’un başarılı Kupası ile son bulan sezonda parkurlarımızda ilk defa Mini JCW SP’i canlı görme fırsatı bulduk. Bu yüzden Tok Sport’u ve Ercan-Emire ikilisini ayrıca sponsorları Ağaoğlu’nu tebrik ediyorum. 2012’de 207 S2000’in son versiyonunu parkurlara getirmeyi düşünen ikili, Ford’a önemli bir rakip olma yolunda. Ford cephesinde ise hummalı bir seri üretim var. Geçen sezon üç olan Fiesta R2 sayısı, 2012 ile altı hatta yediyi bulacak. Tabi lider otomobiller olan Fiesta S2000’ler hala aramızda. Hepimiz Serdar Bostancı’nın üç kez Türkiye Şampiyonu olan Yağız’ı Avrupa’ya götürüp götürmeyeceğini merak ediyoruz. Umarım bu proje gerçekleşir ve Yağız Ford desteği ile dünyaya hızını gösterme şansı bulur.
Yüce Oto’nun bu sezonun tadı damağında kaldığına dair duyumlar almaya devam ediyorum. Burak Çukurova yolunda Fabia S2000 ile devam edecek gibi gözüküyor. Hatta yanına iki adet Fabia R2 kardeş geleceği de sıkça konuşulmasına rağmen henüz kesinleşen bir bilgi yok. İki Çeker Şampiyonumuz Fatih Kara’nın gelecek sezon ne yapacağını merakla bekliyorum. Dört çekere geri mi dönecek yoksa iki çeker daha güncel bir araca mı geçiş yapacak dengeleri değiştirebilecek bir durum. İki Çeker’in başka güçlü bir pilotunu olan Alptekin Işıkalp ise gelecek sezon en güncel C2 ile karşımızda olacağını duydum. Genç ve başarılı takım patronu Adil Küçüksarı’nın da gelecek sezon güçlü bir araç ile parkurlara döneceği konuşuluyor. Umarım Adil hızlı stilinden bizi daha fazla mahrum bırakmaz. Ama Neo Motorsport ile yarattığı güçlü ve kaliteli markayı da sürdürmeye devam eder.
İSOK Mahalli Kupasını kaldıran Osman Tüter’i tebrik etmeyi unutmamak lazım. Hakkı Ağaoğlu ile saniyeler arasında gidip gelerek yarışı kazanmayı bildi. Böyle rekabetleri Ulusal şampiyonamızda bile nadir görüyoruz. İki Çeker’de ise Ferhat Tanrıbilir tecrübesini ve taktik yapısını iyi kullanıp güçlü bir tempo ile geçen sene olduğu gibi bu senede birincilik kupasını kaldırdı.
Bir çırpıda gene bir şeyler karaladık. Umarım 2011 yılı hepimiz için güzel anıları ile hafızalarımızda yerini alır ve yepyeni daha hızlı daha çok rekabet olan bir 2012’e sahip oluruz. Hepinizin yeni yılını RalliTürk.net Ailesi olarak kutluyoruz.
Aykut Bilir – RalliTürk Editörü