Geçtiğimiz hafta sonu Dünya Rallikros Şampiyonası`nın 11. yarışı İntercity İstanbul Park`ta yapıldı. Son dönemlerin en çok dikkat çeken motorsporları organizasyonu olan rallikrosa ilgi büyüktü. İki Türk pilotun mücadele ettiği şampiyonanın final yarışına ev sahipliği yapan İntercity İstanbul Park ortaya mükemmel bir iş çıkararak açık ara farkla dünyanın en güzel pisti ünvanını da kaptı. Şampiyonada sezon başından bu yana mücadele eden Tok Sport takımının başarılı pilotu Yiğit Timur ilk kez yarıştığı bu seride dünya üçüncülüğünü hedefliyordu ve bu hedefine de oldukça yakındı. Ancak motorsporlarında işler bazen tahmin edildiği gibi gitmiyor. Yiğit`in yarışın ilk gününde yaşadığı aksilikler moralleri bozsa da Türk bayrağı desenli aracıyla ve nefes kesen pilotajıyla tribünleri ayağa kaldırdı. Yarış sonunda Yiğit Timur dünya dördüncüsü olarak bizlere büyük bir gurur yaşattı. Aynı zamanda takım arkadaşı Fatih Kara tartışmasız yarışın en cesur isimlerinden biriydi ve herkesi kendisine hayran bıraktı. Umuyoruz ki iki başarılı pilotumuzu gelecek yıllarda da Dünya Rallikros Şampiyonası`nda izleyebiliriz ve motorsporlarında ne kadar iddialı isimlere sahip olduğumuzu tüm dünyaya gösterebiliriz…

Yarışın ilk gününde Tok Sport pilotları Yiğit Timur ve Fatih Kara ile bir araya geldik. Kısa söyleşiler yaptık. İşte o röportajlar;

Fatih Kara

Bugün ilk kez Türk izleyecisi önünde yarıştınız. Nasıldı ilk gün?
Gayet güzel. Tabii Rallikros, ralliye göre biraz daha zor ve aksilikler daha fazla olabiliyor. Bizde bazı aksilikler yaşadık. İlk heat`de güzel start aldık ancak virajlardan birinde araç durdu. Arkadan gelen arkadaşlardan biri de bana çarparak takla attı. Bu da araçta bazı sorunlar yarattı tabi. Yarıştığımız isimler çok deneyimli ve korkusuz. Haliyle bu durum yarışın heyecanını ikiye katlıyor.

Fatih uzun yıllar ralli pilotluğu yaptın ve şimdi Rallikros`da yarışıyorsun. İkisinin arasındaki farkı yorumlayabilir misin?
Ralli bambaşka bir şey. Bizim ilk göz ağrımız ve daha keyifli bir organizasyon. Tabi bu keyif pilot ve co-pilot açısından. Ralliyi seyircinin takip etmesi çok zor. Rallikros bu bakımdan çok başarılı bir iş. Seyirci yarışın her anına tribünden tanıklık edebiliyor. Biz tamamen Türk yapımı bir araçla yarışıyoruz ve bu da çok önemli. Gelecek yıllarda Rallikros en az Formula 1 kadar popüler olabilecek bir spor. İzleyiciyi kendine çok rahat çekebilecek bir şampiyona. Dolayısıyla burada yarışmak çok büyük bir keyif bizim
için.

İzleyiciye çok yakınsınız, basının büyük bir ilgisi var. Bu bakımdan Rallikros`a geçmenin avantajları olduğunu söyleyebilir miyiz?
Açıkça söylemek gerekirse Rallikros`da çok daha göz önündesiniz. Basının ilgisi çok fazla. Dolayısıyla çok daha fazla insan tanıyor yarışan isimleri. Bu durum sponsor bulma açısından çok daha önemli. Rallikros çok yeni bir şampiyona ve giderek büyüyecek organizasyon.

Gelecek sezonlarda seni yine Rallikros`da görebilecek miyiz?
Şu an için böyle bir şey yok. Burada önemli olan Yiğit. Çünkü yaşı genç, tecrübeye ihtiyacı var. İlk yılı olmasına rağmen çok başarılı işlere imza attı. Haliyle Yiğit`e yatırım yapmak daha doğru olacaktır. Bu bütçe meselesi tabi ben de onunla birlikte mücadele etmek, takım arkadaşı olmayı çok isterim. Tabi bu durum Yiğit`i geçmeyeceğim anlamına gelmiyor! (Gülüyor)

Yiğit Timur

İlk kez İntercity İstanbul Park`ta yarışıyorsun. İlk gün senin için nasıldı?
Şu an için çok iyi gittiğini söyleyemem. Motorla ilgili bazı sorunlar yaşadık, halletiğimizi düşündük ve yarışmaya başladığımızda başka bir motor arızası yaşadık. Motoru daha fazla yıpratmak istemedik ve yarışı terk etmek zorunda kaldık. Bu bizim için çok büyük bir kayıp oldu. Rakibimle bir puan farkla dünya üçüncülüğü için yarışıyoruz. Haliyle moraller bozuldu…

Dünyanın pek çok yerinde yarışmış biri olarak İntercity İstanbul Park`ı nasıl buldun?
Ambians çok güzel, basın ilgisi çok fazla. Organizasyon çok iyi ve pist muhteşem. Benim beklentilerimin de üzerinde bir ortam var. Pistimiz şampiyonadaki en iyi pist. Alt yapı olarak, pistin karakteri olarak gerçekten çok güzel. Bütün yabancı pilotlar hayran kaldı buraya. Bu yüzden Vural Ak`a ve Metin Çeker`e çok teşekkür etmeliyiz. Emekleri çok fazla.

Pist genel olarak zor mu?
Diğer rakiplerimiz gibi ben de ilk kez burada sürüş yapıyorum. Onlardan hiçbir farkım yok ve pisti tanımaya çalışıyorum. Genel olarak zor ama bir o kadar keyifli olduğunu söyleyebilirim.

Gelecek yıllar için planlar ne? Yarışmaya devam edecek misin?
İnanın bilmiyorum. Bu tarz organizasyonlar bir senelik olmamalı. Çünkü ilk sene deneyim kazanabilmek, rakiplere ve pistlere alışabilmekle geçiyor. Yarıştığımız rakipler pistlerin genelini çok iyi tanıyorlar. O yüzden bu sezon bizim için öğrenmekle geçti. İnşallah seneye Fatih Kara`da bizimle olur ve dünya şampiyonluğu için mücadele ederiz. Amacım elbette dünya şampiyonluğu için yarışmak.

Son iki yarışta Tok Sport olarak iki araçla yarıştınız. Bunun bir artısı var mı?
Takım adına çok güzel bir şey. Aynı zamanda Türkiye adına da gurur duyulacak bir durum. Benim içinde oldukça güzel. Çünkü büyük bir baskı altındayım ve Fatih gibi çok sevdiğim bir insanla birlikte yarışmak bana hem güç hem de moral veriyor. Fatih`in tecrübeleri bana vizyon katıyor. Yola birlikte devam etmeyi çok isterim.

Fatih az önce Yiğit`i geçerim dedi. Sen ne düşünüyorsun?
O kısmını bilemiyorum, kısmet!(Gülüyor)

RÖPORTAJ: ÖZGE ŞEN

KAYNAK : boxer.com.tr