Honda’nın yeni silahı CRF1000L yani Africa Twin çok kısa bir süre önce Türk motosiklet severlerin hayatına girdi.

Piyasaya çıkmadan önce Honda’nın uyguladığı çok başarılı tanıtım ve pazarlama çalışmasıyla Africa Twin; çılgınca beklenen ve hatta satın almak için sıraya girilen bir motosiklet haline geldi. Açıkçası çok uzun zamandır bir motosikleti satın almak için sıraya girildiğini görmemiştim. Hatta Honda bu başarılı çalışması sonucu piyasa tabiriyle “gemideki motoru sattı” diyebiliriz. Zira birçok müşteri fiyatı dahi belli olmayan Africa Twin için kapora verip, gelecek olan ilk motorları beklemeye koyuldu. Ben de çıkmasına yakın Africa Twin ile ilgili çok sayıda yazı okudum ve video izledim. Özellikle Marc Marquez & Joan Barreda ikilisinin test video’su beni çok etkilemişti.

Honda yine akılcı bir taktikle, macera ve gezi motosikletleri sınıfının (Adventure Bike, Touring Bike) durağanlaştığı bir dönemde pazara çok sert bir giriş yaptı. Farklı markaların motor ürettiği bu sınıfta uzun zamandır çetin bir mücadele devam ediyor. Honda CRF1000L adını verdiği motorun yanına Africa Twin adını da koyunca, 1980’lerde 4 kez Paris-Dakar Rallisi’ni kazanan efsanenin ruhunu yeniden canlandırmayı başardı.

Türk motosiklet severler uzun süre gelmesi beklenen motor üzerine sosyal medya platformlarda bir sürü yorum yaptı hatta potansiyel müşteriler fiyat tahminlerini bile paylaştı. Ancak şunu kabul etmek lazım ki, Honda’nın reklam ve pazarlama stratejisi başarıya ulaştı, belki de bu ilgiyi onlar bile tahmin edemiyordu.

Motorun piyasa çıkmasının ardından, kısa süre içinde 2. el motosiklet pazarındaki hareketlenme de dikkatimi çekti. Honda kendi müşterilerinden müşteri kazanırken, rakip markalardan da müşteri kapmayı başardı. Bir anda satışa çıkan ve bolca ilanın verildiği Honda NC700X, Honda NC750X, Yamaha Tenere 660, Kawasaki Versys ve Suzuki V-Storm kullanıcılarının birçoğu Honda CRF1000L Africa Twin almak istiyordu.

Piyasaya çıkan ve müşteriler tarafından kullanılmaya başlanan motorlar hakkında da yine çeşitli sosyal platformlarından yorumlar paylaşılmaya başlandı. Neredeyse 9 aylık bir takip serüvenin ardından motoru test etme şansını yakaladım. Aslında müşteriler tarafından yaklaşık 4-5 aydır kullanılan motor hakkında yorumları okuduktan sonra test etme şansı yakalamam, bu yorumların doğruluğunu kendimce test etme şansı da vermiş oldu.

Honda’nın diğer markalar tarafında pek uygulanmaya test motoru politikasından da bahsetmeden geçmek istemiyorum. Basın mensuplarına sağlanan test motoru şansı, ürünlerin doğru kişiler tarafından test edilip, yorumların paylaşılmasına yardımcı oluyor. Diğer yandan müşteriler için de test günleri organize eden marka, bu konuda da çok doğru bir politika izliyor. Diğer markaların da bu sisteme adapte olmasını ümit ediyorum.

İsviçre Çakısı Gibi Motor

Test boyunca motoru tarif edecek bir sıfat yada ifade bulmaya çalıştım. Testin 3. günü sonunda gerçek ünvanı bulduğumu düşünüyorum. “İsviçre Çakısı Gibi Motor” Sanırım ne demek istediğimi birçok okuyucu anlaşmıştır. Honda mühendisleri yine başarılı bir iş çıkarmış ve birçok beklentiyi karşılayan iyi bir motor üretmiş.

Gelelim test yorumlarına…

Honda CRF100L Africa Twin ile tam 5 gün geçirdim. Testin ilk 2 günü yağmurluydu ve zemin çok kaygandı. Diğer günlerde hava kuru ancak serindi. Her zaman olduğu gibi Africa Twin’i de her türlü yolda ve zeminde test ettim ve yaklaşık 1000 km yol yaptım.

Öncelikle şunu belirtmem gerekiyor. Gezi, tur ve macera motorlarını seviyorum ve bu tip motorlara sempatiyle yaklaşıyorum. Ancak yine de objektif yorumlar yapmayı da başarıyorum. 1.93 cm boyundayım ve 88 kiloyum, bunu da not olarak ekleyeyim.

Test ettiğim motor, manuel şanzımana sahipti ve üzerinde ekstra olarak sadece motor koruyucu alt kaplama vardı, bunun dışında her şey fabrikadan çıktığı gibiydi.

Genel olarak motorun tasarımı etkileyici ve dikkat çekici. Heybetli yapısı yeni başlayanları korkutsa da binince tüm korkular gidiyor.

Motor

1000 cc hacmindeki motor, 95 beygir güç ve 98 nm tork üretiyor. Bu motor, 228 kg’lik motosikletin adeta ok gibi gitmesine sebep oluyor. Motor gerçekten çok güçlü, her devirde tepki var ve özellikle gaz kolu hasiyeti konusunda çok dikkatli olmak lazım. Virajda gaz kolu tepkisinde hata yapılırsa sonuçları kötü olabilir. İlk hızlanması ve ara hızlanmaları müthiş. Zaman zaman yarış motoru kullandığınızı düşünebilirsiniz. Yüksek tork ve başarılı şanzıman oranları sayesinde her vites ve her devirde gücü hissediyorsunuz. 6.viteste 60’la giderken gazı açtığınızda hiç beklemeden hızlanmaya başlıyor. Aynı şekilde 6. viteste 160’la giderken yine gazı açtığınızda yine hızlanmaya devam ediyor. Africa Twin’le 200’lü rakamlara ulaşmak çok kolay. Ancak bu yapıda bir motoru bu hızlarda kullanmak bazen ürkütücü olabiliyor.

Süspansiyon

Africa Twin’de beni en çok etkileyen şeyin süspansiyon olduğunu söylemeliyim. Hem ön hem de arkada ayar şansı sunan Showa marka süspansiyonların darbe emişi çok başarılı. Sürekli kullandığım test güzergahımda çok sayıda motorla seyahat ettim ve neredeyse aynı çukurlara dahi girdim ve Africa Twin’in aynı şartlarda yol ve süspansiyon konforu konusunda çok iyi iş çıkardı. Buna ilaveten yüksel hızla gidilen bozuk zeminde motor izinden sapma eğilimine girmiyor. Aynı yol şartlarında 20-30 km daha hızlı gitsem bile, çok daha az yoruldum diyebilirim. Bazı motorlarda iç organlarımın yer değiştiğini düşünüyordum.

Süspansiyon konusunda özellikle değinmek istediğim bir başka konu var. Yine sosyal medya platformlarında özellikle ön süspansiyon konusunda eleştiriler okuyorum. Ancak bunların mantığını anlamakta güçlük çekiyorum. Honda, Africa Twin’i hem yol hem de arazi şartları için ürettiğini ve bu yüzden ön amortisörün çalışma aralığının (travel/strok) uzun olduğunu söylüyor. Zaten bu veriler, teknik özellikler listesinde bulunuyor. Bu verileri okuyan ve bilen, bunları bile bile motoru satın alıp ardından ön süspansiyonun çalışma aralığından şikayet etmenin mantığını da anlayabilmiş değilim. Her şey teknik olarak ortada ama takınılan tavır bu bilgilerin gizli ve sonradan fark edildiği şeklinde.

Diğer yandan; bu durum, doğru ayar sayesinde en aza indirilebiliyor. Africa Twin’i ağırlıklı olarak asfaltta kullanıyorsanız doğru bir ayarla ön süspansiyonun tepkilerini iyileştirebilir, ön fren yapıldığında ortaya çıkan öne yığılma efekti en aza indirilebilir.

Şanzıman

Vites geçişleri başarılı. Şanzıman oranları iyi seçilmiş, motorla uyumlu çalışıyor ve gücü kullanmanıza yardımcı oluyor. Debriyaj sertliği de yorucu değil.

Fren

Frenler üzerindeki ANLAS CAPRAX lastiklere rağmen iyi ancak daha iyi bir lastikle fren performansı daha da artabilir. Zira ANLAS CAPRAX’ın iyi bir lastik olduğunu düşünmüyorum. Bunun dışında fren pedalı biraz daha uzun olabilirmiş. Muhtemelen arazi sürüş düşünülerek küçük tutulmuş ama zaman zaman sıkıntı yaşadım. Fren pedalı boyutunda geliştirme yapılabilir.

Yakıt Tüketimi

Test boyunca ortalama tüketim 5.5 – 6 lt civarlarındaydı. Bu kadar güçlü ve hızlı bir motor için kabul edilebilir bir değer ancak 19 lt’lik depo ne yazık ki küçük ve menzil kısa. Deponun 25 lt civarında olmasını tercih ederdim.

Genel Sürüş

Motorun dengesi çok güzel. Ne uzun yolda, ne de sıkışık trafikte sorun yaşatmıyor.

Diğer yandan egzozdan gelen ses büyüleyici. Uzun zamandır fabrika çıkışı, sesi bu kadar güzel bir motor kullanmamıştım.

Arazi sürüşü düşünülerek biraz dar tutulan selenin konforu yeterli. Dar sele sayesinde ayağa kalkmak kolay ve dengeli. 87 cm yüksekliğindeki selede, 193’lük ben rahat ettim. Kaygan olmayan kumaş sayesinde ileri-geri kayma sorunu da yok. Zaten depoya kadar uzanan bir sele tasarımı yapılmış.

Ben sahibi olsam gidon yükseltme takmayı tercih ederdim çünkü bu şekilde daha rahat kullanabiliyorum. Ancak mevcut gidon yüksekliği ve açısı sorun yaratmıyor.

Aynalar konusunda da yine uzatma aparatını tercih ederdim fakat fabrika çıkışı ayna açısı ve konumu yeterli görüşü sağlıyor.

Led ön farlar çok şık ancak kısalarda birinin yanması çok garip, keşke ikisi de yansa diyorum. Ancak uzunlarda ikisi de yanıyor. Normalde sinyallerin sabit yanması da iyi bir fikir olmuş.

Fabrika çıkış cam yüksekliği benim için yetersiz kaldı. Daha yüksek bir camı tercih ederim. Ancak dediğim gibi bunların hepsi kişisel tercihlere göre değişebilir.

Sonuç olarak…

Africa Twin genel olarak çok başarılı, birçok beklentiyi karşılayacak, güzel bir motor. Hem şehir içi hem de şehir dışı kullanımında keyifli. Artçıyla beraber uzun mesafe seyahatler için biçilmiş kaftan diyebilirim. Ben çok sevdim ve potansiyel müşteri olarak Africa Twin’i takip edeceğim. 2017 yılı için bazı geliştirmeler olacağını okudum. Bu bilgiler resmi olarak açıklanmasa da; motorun genel hatlarından küçük bir makyaj olacağı, cruise control ilave edileceği ve jant tellerinin artık çelik olacağı belirtiliyor.

MURAT GÜNARSLAN
Profesyonel Ralli Pilotu
Güvenli & İleri Sürüş Uzmanı
www.muratgunarslan.com
[email protected]
[email protected]

[youtube]https://www.youtube.com/watch?v=VSR0NMpSrQM[/youtube]