You are here
Home > TURKEY > Ralli TR > RalliTürk Adaylara Soruyor; “Satvet Çiftçi”

RalliTürk Adaylara Soruyor; “Satvet Çiftçi”

Türkiye’nin en hızlı ralli haber sitesi RalliTürk, yeni bir röportaj serisine başlıyor. Yaklaşan ve heyecanı artan olağan genel kurul öncesi, RalliTürk TOSFED Başkan Adayları’na projelerini ve merak edilenleri soruyor…

Uzun süredir devam eden çok ciddi bir muhalefet çalışmasının içinde oldunuz. Hatta hukuki süreç de başladı. Öncelikle o konuya değinmek istiyoruz…

1.) Hukuki süreçte son durum nedir?

‘’Muhalefet’’ ’in bizim durumumuzu tanımlayan doğru kelime olduğunu düşünmüyorum. Bu süreç başladığında ben ve arkadaşlarım TOSFED Yönetim Kurulu üyesiydik, yani karşı tarafta değildik. Bizler gördüğümüz bir takım yanlışları engellemek maksadıyla harekete geçtik, uyarılarımızı yaptık ancak bu yeterli olmadı. Sporumuzun kısıtlı kaynaklarının ortadan yok olmasına müsaade edemezdik. Bu nedenle de hukuki süreci başlatmak zorunda kaldık.

Savcı bizim iddialarımızı haklı gördü ve konuyu mahkemeye sevk etti. Bundan sonra duruşmalar başlayacak ve mahkeme bir karara varacak. Bu kararın ne yönde olacağına dair bir görüş bildirmem yakışık almaz.

2.) Muhalefet çalışmaları sırasında camiadan çeşitli tepkiler aldınız. Destekleyenler de oldu, size muhalefet edenler de. O dönemi nasıl değerlendirirsiniz?

‘’O dönem’’ bence hala devam ediyor. Ve sporumuza fayda sağlayarak devam ediyor. Süreç boyunca ortaya koyduğumuz fikirler ve yaptığımız eleştiriler sonucunda sporumuz ve sporcumuz lehine birçok değişiklik yapılmak zorunda kaldı ve sonunda kazanan otomobil sporu oldu. Bu değişim ve gelişmelere vesile olmak bizi mutlu ediyor. Bu güne geldiğinizde ise, federasyonumuzun tarihinde ilk kez böylesine çok sesli bir seçim havası yaşanıyor, doğrular, yanlışlar, ekipler, projeler konuşuluyor. ‘’O dönem’’de de şu anda da bizi destekleyenler ve bize karşı olanlar var, ve bunun adı da demokrasi, zaten bizim istediğimiz de bu.

İlk günden bu yana söylediğimiz şey aynı, bir şeyler değişmeli ve biz bunu nasıl yapacağımızı anlatıyoruz, delegelerimizin karşısına projeler ve bunları gerçek yapacak isimlerle çıkıyoruz. Tüm adaylardan da bunu bekliyoruz. Ortaya atılan fikirler somut ve ‘’akıllı’’ fikirler olduğu sürece, katılmıyor olsak dahi saygımız sonsuzdur, ancak ortaya bir fikir çıkartmıyorsanız ve aynı sistemin devamı olacaksanız, kimse kusura bakmasın biz bunu ciddiye de almayız, saygı da duymayız. 

3.) Sporun şu an en acil sorunu nedir? Seçildiğiniz takdirde, acil olarak hangi sorunu çözmek için çalışacaksınız?

Bu soruya cevap vermek keşke sorulduğu kadar kolay olsa. Sporumuzun her sorunu çok acil şekilde çözülmeli, çünkü birçok sorunun çözümü için 10-15 yıl geç kalmış durumdayız. Ve bu sorunlar için eş zamanlı çalışmalıyız. Çalışmak için seçilmemizi bekleyecek olsak geç kalırdık, bu nedenle de çalışmaya çoktan başladık. Ben ve Büyük TOSFED için çalışacak ekip arkadaşlarım, canımız istiyor diye ya da Ahmet Mehmet bizi işaret etti diye aday olmadık. Büyük TOSFED’e giden yolu bildiğimiz için aday olduk.

Ana başlıklarla problemlerimizi incelersek, sporcu sayısının düşüklüğü, alt yapıya yönelik bir çalışmamızın olmayışı, uluslar arası arenada temsilimizin kısıtlılığı, tesisleşme problemimiz, marka imajımızın zayıflığı ve sportif bir politikamızın olmayışı ön plana çıkıyor. Bu ana başlıkların her biri için ise sayfalarca uzunlukta, neden-sonuç-çözüm çalışmaları var. Burada özetlenemeyecek kadar hassas ve derin konular bunlar. Şunu söyleyebilirim ki, hayat, sporumuzu çoklu START rallikrosla kurtarabileceğimiz kadar toz pembe değil, ama umutsuzluğa kapılmamız da yersiz. Sabırlı olur ve bir olarak hareket edersek, bu camianın başaramayacağı hiçbir şey yok.

4.) Sporun çok değerli isimlerini yönetim kurula dahil ettiniz. Nasıl bir çalışma süreci ve şekli olacak?

Benim büyük mutluluğum ve doğru bir fikir uğrunda mücadele ettiğimin kanıtı yol arkadaşlarımdır. Her biri, sporun içinden olan, dürüstlükleri ve tecrübeleri sorgulanamayacak kadar üstün insanlardır ve benimle birlikte çalışmayı kabul ederek ne kadar doğru bir yolda ilerlediğimi bana göstermişlerdir.

Çok yoğun, çok hassas ve çok yönlü bir çalışma programı bizleri bekliyor, bu nedenle konusunda uzman isimlerle yola çıkma düşüncesi içinde olduk. Gerçekleştirmeyi planladığımız projelerin her biri sporumuzun bugünü ve geleceği açısından çok önemli, tek bir kişinin, yahut 3-5 kişilik bir ekibin bu sorunların tamamında çözüme yönelik çalışması mümkün değil.

Yönetim kurulu üyelerimizin her biri aktif çalışacak kurullara başkanlık edecekler, bu kurulların üyeleri de kulüplerimizin kendi aralarında seçecekleri üyelerden belirlenecek. Kural değişiklikleri ya da bir branşın kendine has sorunları, gibi konular bu kurullarda görüşülecek ve karara bağlanacak. Bu kurulların çalışmaları ve kararları, ilgili yönetim kurulu üyesi tarafından, yönetim kurulu toplantısı sırasında raporlanacak.

Yönetim Kurulu ise sporun genel problemleri üzerine çalışmalar yürütüyor olacak, politika belirleyecek, hedefler koyacak, devletle, sponsorlarla, otomotiv sektörüyle ilişkileri sağlayacak ve düzenleyecek.

Yönetim kurulu üyelerini belirlerken en çok dikkat ettiğimiz konu üyelerin bizden, yani otomobil sporunun içinden olmalarıydı. Bunu istememin birçok sebebi var, bu sayede konular toplantılarda tartışılırken eller yalnızca inip kalkmayacak ve fikirler en doğrusu bulunana kadar tartışılabilecek. Ancak bu kurulun camiamıza en büyük artısı, bana sorarsanız ulaşılabilirlikleri olacak. Şimdiye kadar oluşturulmuş kurullar ve camiamız arasında hep bir iletişim problemi oldu ve bu iletişimsizlik bu spora büyük zararlar verdi. Bu camia içerisinde belli bir zaman geçirmiş herkesin cep telefonunda Yönetim Kurulunun oluşturan isimlerin telefonu hali hazırda kayıtlıdır. Aranızda Volkan’a, Erol’a ya da Halid’e ulaşmakta sorun yaşayanınız var mı? Bu sayede camiadaki herkes karşısına çıkan bir problemde ya da aklına takılan bir soruda, ilgili Yönetim Kurulu üyesi ile iletişime geçebilecek ve derdine ilk ağızdan çözüm bulabilecek.

Milyonlarca lira bütçeye sahip bir federasyon, paranın ne yapılacağına karar veren 1 kişi, o 1 kişi için inip kalkan eller ve yüzlerce konuyu sonuca bağlamak için uğraşan 8-9 çalışan. Biz bu düzeni değiştireceğiz, en iyiye ulaşmak için uğraşan 15 yönetim kurulu üyesi, onları bu çalışmalarında destekleyen kurullar ve çıkan kararların uygulanması aşamasında çalışan geniş bir çalışan kadrosu. Bu güne kadar koskoca TOSFED bakkal gibi işletilmeye çalışıldı, sonuç ortada. Biz; yönetim kadromuz, mevcut çalışanlar ve yapılacak yeni istihdamlarla TOSFED’i bakkallıktan çıkartıp bir holdinge dönüştüreceğiz, biz TOSFED’i, Büyük TOSFED yapacağız.

5.) En somut projeniz nedir?

Kulüpler Birliği Platformu kurulduğu günden bugüne sporumuzun gelişmesi ve ilerlemesi üzerin projeler yaratıyor ve araştırmalar yaptırıyoruz. Sorunlarımızı ve nedenlerini iyi irdelemezsek üreteceğimiz projeler somut olmaktan çok uzak kalacaktır. Bizim projelerimizin her biri somut ve de neden sonuç ilişkisine dayanan projeler.

Öncelikli hedeflerimizi üçüncü sorunuzda, ana başlıkları vermek suretiyle açıklamıştım. Biraz daha açmak istersek; sporcularımızın uluslar arası yarışmalara katılımını maddi olarak destekleyeceğiz. Ama bu suni şampiyonalar yaratarak kendimizi kandırmak şeklinde olmayacak. Bugün sporcularımız uluslar arası arenada yarışabildiğinde neleri başarabiliyor görüyoruz. İşte biz bu şampiyonalara gidecek sporcularımızı destekleyeceğiz.

Herkes bütçelerin çok yüksek olduğunu düşündüğü için ve bu bütçeyi yaratacak vizyonları dahi olmadığı için bu konudan bahsetmekten kaçıyor sanırım. Çok büyük paralar değil bunlar, yıllık 1 milyon avroluk bir kaynak bizleri uluslar arası arenada, bir anda hayal dahi etmediğimiz noktalara taşıyacaktır.

Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu, Türk sporcuları uluslar arası arenada destekleyecek. Bir Milli Takımımız olacak, değişik branşlarda uluslar arası arenada yarışacak ve ülkemizin bayrağının dalgalanmasını sağlayacaklar. Biz bugüne kadar organize ettiğimiz F1, WRC gibi organizasyonlarda çok kupalar verdik. Bana göre sportif başarı kupa vermekle olmaz, gidip kupa almakla olur. Milli Takımımız ayıracağımız kaynakla, bize bu sportif başarıyı getirecek.

Kaynak nerede derseniz, önce öz kaynaklarımızı bu işe yönlendireceğiz, gerekirse kişisel imkanlarımızı kullanacağız, ama bir yandan da bu federasyonu bu kaynağa kolayca ulaşabileceği kurumsal yapıya kavuşturacağız.

Adaylardan birisi, kulüplerin asli geliri kayıt ücretleridir, kayıtlar 100’e çıkarsa kulüplerde kurtulur demiş. Demiş diyorum çünkü bana anlatılanlardan sonra okumaya içim elvermedi. Beyefendiye tavsiyem, federasyon başkanlığına talip olmadan önce kulüp başkanlığı yapmasıdır. Otomobil sporunu yanlış anlamış kendisi. Kulüplerin asli geliri kayıt ücretleri değildir, kulüplerin tek gelirinin kayıt ücretleri olması kulüplerimizin en ciddi problemlerindendir.  Kulüplerimizin maddi girdilerini artıracak projelerimiz var, bunlar çok çeşitli modellere göre hazırlanmış durumda. Bir tanesini paylaşmak gerekirse, tesisleşme politikamız kulüplerimize sürekli kaynaklar yaratacak şekilde dizayn edilmiş durumda, detaylarını yakın zamanda paylaşacağız.

Aynı beyefendi, Oval Racing modelinden bahsetmiş. Bu sayede kayıtları 100’e çıkartacakmış. Gidip izledi mi bilmem ama, Oval Racing Amerika’nın NASCAR’ı gibi bir şov organizasyonudur. Evet bazı kategorilerinde güvenlik önlemleri azaltılmıştır, ama o kategorilerde de temas yasaktır. İngilizin Oval Racing kuralını rallide, rallikrosta, tırmanmada uygulayamazsınız. Bizim amatör pilotlarımız, yuvarlak bir asfaltta yarışmıyor, toprakta, rallide, uçurum kenarında yarışıyor.

Biz güvenlik önlemlerini kısmak yerine, kendi kaynaklarımızla oluşturacağımız bir fon ile sporcularımızın ilk maliyetlerini karşılamak niyetindeyiz. Roll-Cage, kask, tulum, hans gibi ekipmanlar güvenlik açısından olmazsa olmaz unsurlardır. Ancak bu harcamalar bir kere yapıldıktan sonra uzun yıllar tekrarlanmayan harcamalardır. 10-15 bin liralık bu ilk harcamalar bu fon tarafından karşılanacak ve sporcularımızın maliyeti aşağıya çekilmiş olacaktır.

 Maliyetleri düşürmek kayıtları artırmak için asla yeterli değildir, ama maliyet düşürülecekse bu şekilde düşürülür; beyefendinin söylediği durum, sporcuların parmağını prize sokmaya çalışmaktan başka bir şey değildir.

Somut proje anlatılınca böyle uzun sürüyor, bence burada keseyim, ilerleyen günlerde yalnızca projelerle ilgili bir röportaj yaparsak o zaman özetlemeye devam ederim.

6.) İstanbul Park ihalesi yapıldı ve yeni bir isim işletme hakkını aldı. İstanbul Park ile ilgili bir proje ve plan var mı?

İstanbul Park konusu şu an birçok kişi için soru işareti. İşletmeciyle görüşeceğiz, en iyi şekilde kullanacağız, o tesisi Türk Sporuna kazandıracağız gibi demagojik açıklamalar yapmak benim tarzım değil, ben siyasetçi değilim, ben spor yöneticisiyim. Somut verilerle hareket etmek gerekliliğine inanırım.

Pistin yeni işletmecisini şahsen tanımıyorum ancak ortak tanıdıklarımız olduğunu öğrendim, konu henüz çok taze, spor için iyi olacak kötü olacak, şunu yapacağım bunu edeceğim demek için de çok erken. Kendisi eski bir bankacı ve şu anda da birkaç İngiliz fonunun yönetimini gerçekleştiriyor. Yakın zamanda bir akşam yemeğinde bir araya gelip pistle ilgili fikirleri hakkında bir sohbette bulunmayı planlıyorum, bundan sonra daha net konuşabilirim.

7.) Bugüne kadar hiç kimsenin dile getirmediği yada hiç kimse bilmediği yepyeni bir fikriniz var mı? Yada yepyeni bir kural yada uygulama olacak mı?

Hiç kimsenin dile getirmediği bir fikir dünya üzerinde var mıdır şüpheliyim. Ama az önce söylediğim fon sistemi gibi, sıkça kullanılan ancak bizim sporumuzla entegrasyonu düşünülmemiş birçok projemiz var.

Yepyeni uygulama olacak, hem de birçok yeni uygulama olacak, hem de bu uygulamalar kimsenin zararına olmayacak.  Mesela lisans gelirlerinin tamamının kulüplere bırakacağız. Bu en basiti olduğu için söyledim, birinci gün birinci yönetim kurulu toplantısında alınabilecek bir karar olduğu için, bunun yanında birçok projemiz daha var, ancak dayandığı temelleri detaylı açıklanmazsa havada kalabilir, o nedenle doğru olduğuna inandığım zaman da ve yöntemle bunları açıklamak istiyorum.

8.) Diğer adaylardan biri yada onların yönetim kurulu üyelerinden biri sizi kadronuzda görev alabilir mi?

Sporumuza fayda sağlayacak herkes bizim kadromuza dahildir zaten. Biz her fikri dinleyip, hepsini ciddiye almak ve değerlendirmek üzere yola çıktık. Yeter ki bize sunulan projenin temelleri olsun, dayanakları olsun, biz o projenin kimden geldiği ile ilgilenmeyiz, spora olan faydası ile ilgileniriz ve bu spora fayda sağlayacak her fikir için canla başla çalışmaya hazırız. 

9.) Amatör sporcular çok uzun zamandır birlik halinde ve seslerini duyurmaya çalışıyor. Hatta birçok amatör otomobili olduğu halde artan maliyetler sebebiyle start alamıyor. Amatörlere özel bir çalışmanız olacak mı?

Yine uzun bir cevap olacak sanırım, en baştan uyarayım.

Bir konuyu iyi anlamak ve özümsemek lazım, başımıza ne geldiyse bu yüzden geldi çünkü. Federasyon Başkanı, Yönetim Kurulu Üyesi, Görevliler bizler hepimiz figüranız, sporun tek bir kahramanı var, o da sporcu. Bizim işimiz, sporcunun başarısı için, daha da önemlisi yarışması için çalışmaktır.

Sporcunun maliyetlerini düşürmek ve sporcularımıza ek kaynaklar yaratmak adına birçok hazırlığımız var. Güvenlik önlemlerinden ödün vermemek niyetinde olduğumuz için az önce bahsettiğim, fon sistemi ile düşük bütçeli sporcularımızın ilk maliyetlerini ve sporumuza giriş maliyetlerinin karşılanmasını kolaylaştırmış olacağız.

Tüm ulusal şampiyona yarışmalarımızın arkasından, bu sporcularımız için ikinci bir şampiyona yarışı koşturacağız. Bu sayede, ilk etapta kulüplerimize ikinci bir organizasyon yükü getirmeden –adı henüz belli olmayan- yeni bir şampiyona düzenlemiş olacağız. Zaten bu ismi bulmak reklamcıların, pazarlamacıların işi…  İsim çalışması için talimatı verdik ve hazırlıklar başladı, yönetime geldikten sonra tüm camianın kabulüne sunacağız isim alternatiflerini.

Zaman içerisinde bu şampiyonanın katılımı arttıkça, bu yarışları ayrıca organize etmek isteyen kulüp sayısı da artacak ve zaman içerisinde bağımsız bir şampiyonaya dönüşebilecek.

Bu şampiyonaya katılacak sporcularımızdan alınan lisans bedelini sembolik bir ücrete çekeceğiz ya da yasal düzenlemeler müsaade ederse hiç almayacağız.

Bulunacak basit bir taşıma sponsoruyla, bu sporcularımızın nakliye maliyetlerini 0’a indireceğiz, sponsor hemen bulunamazsa da federasyonun mevcut kaynaklarından bu maliyetleri karşılayacağız. Bu durumda, sporcu sayısının beklenin çok üstünde olması halinde, düşük bir ihtimal de olsa, bütçe durumuna göre sporcularımızdan küçük de olsa bir katılım payı isteyebiliriz.

Roll cage onayı vs. gibi HARAÇLARIN tamamını da kaldıracağız.

Şampiyona takvimi belli olduktan sonra, bulunabilirse bir konaklama sponsoru ile sporcularımızın konaklama maliyetlerini aşağı çekmek üzere çalışacağız. Yalnız bu konunun kesinliği için söz vermiyorum, en iyi şekilde çalışmasının yapılacağı konusunda söz verebilirim ancak.

Birinci gün alacağımız önlemler bunlar. Ancak daha bitmedi bu konunun iki boyutu daha var.

Sorunuzda değindiğiniz gibi sporcularımızın seslerini duyurmak gibi bir çabaları var. Bu en büyük yanlışımız zaten. Sporcular seslerini duyurmaya uğraşmamalı, yönetimler sporcuların tepkilerinden kaçınıp onları memnun etmek için ellerinden geleni yapmalı.

Sporcuların genel kurulda temsilini sağlamak bunun için çok önemli. Ancak bu temsili sağlamak için bir takım düzenlemeler yapmak gerekiyor ve bu ilk anda zaman kaybına neden olacak. Doruk arkadaşımız bu süreç içerisinde sporcuların temsilinden ve sporcularla ilişkilerden sorumlu olarak görev yapacak. Sporcularımızın kendi aralarında belirleyecekleri üyelerden oluşan bir kurulla birlikte çalışacak ve sporcularımızın dertlerini ilk ağızdan federasyonumuzun yönetim kurulu toplantılarına taşıyacak.

Maliyetlerin düşürülmesi için en zor olan aşama ise devletle olan ilişkilerden geçiyor. Federasyon yönetimine geldiğimiz günden itibaren, bıkmadan usanmadan belki yıllarca süreceğinin farkında olarak bir mücadeleye başlayacağız. Yarış otomobillerinden, yarışlarda kullanılacak yakıttan ve lastikten ÖTV ve gümrük vergisi alınmaması. Bu işin başarılması için tüm görev süremiz boyunca çalışcağız ve bu konunun TOSFED’in ana politikalarından birisi olmasını sağlayacağız.

Yapmayı planladıklarımızın kısa bir özeti bunlar, yapılacak çok iş var ve bu camia bunları başarabilecek güçte. Önemli olan Büyük TOSFED’e inanmak ve bu uğurda hep birlikte kol kola çalışmak. Teşekkürler.

Top